Türkler genelde Arapça bilmediği için de Kur'an tilaveti onlar için anlamsız ve amaçsız bir musiki programına dönüşür. Tilavet eden de çoğunlukla Arapça bilmediğinden "Nasıl daha çok musikili okurum" derdine düşer, bağırır, çağırır, yükselir, alçalır. Çıkardığı ses kulakların pasını siler. Akıl ve gönül nasiplenmez. (Sayfa 41)