Tabiin zahidlerinden amir ibn abdikaystan rivayet edilmiştir. Bir adam kendisine,” benimle konuşur Musun?” Diye sorar. Oda şöyle cevap verir;”güneşi yerinde tut,seninle konuşayım.”Çünkü zaman hızlı bir şekilde geçip gidiyor, geçip gittikten sonra ise birdaha geri dönmez. Gidişine çok pişmanlık duyulsa bile yerine birşey koymak veya yeniden elde etmek mümkün değildir. Ayrıca her vaktin içinde yapılabilecek bir amel vardır.
Kitabın konusunu kısaca anlatayım;kesilmekten, kırkılmaktan, sağılmaktan, dövülmekten gına getirerek zalim sahiplerine karşı ayaklanan Manor Çiftliği hayvanlarının hikâyesidir. Karakterler son derece sade ve güçlüdür: Kinik eşek Benjamin, fedakar at Boxer, akılsız kısrak Mollie, hatta serçeleri tüm hayvanların kardeş olduğunu söyleyerek pençeleri arasına çekmeyi deneyen kedi bile akıllarda kolayca yer edinen, çok canlı kişiliklerdir. Hayvanlar, çiftliği geri almayı deneyen insanlara karşı yiğitçe çarpışır, gövdelerini mermilere siper eder; el sahibi olmadıkları halde çiftliğin zor işlerinin üstesinden gelmeyi, hatta bir değirmen inşa etmeyi bile başarırlar. Ne yazık ki zaferleri, yöneticiliğe soyunup gitgide 'insanlaşan' domuzların hırsları ve entrikaları tarafından gölgelenmeye mahkmdur. Modern fablın güzel bir örneği. Vakti çok olanlar dinlenmek için okuyabilir. Gayet güzel
Hayvan ÇiftliğiGeorge Orwell · Can Yayınları · 2020247,3bin okunma
Karmaşık gibi görünen ama sayfaları dikkat ile okuyunca bilgi katan bir kitap olduğunu söyleyebilirim. Henüz bir kısmını okumama rağmen çok beğendim. Umarım bana katkısı olur
Mahler “ annenin özel bilinçdışı ihtiyacının,çocuğun sınırsız potansiyelleri tarafından harekete geçirildiğini,bu potansiyellerin özelliklere her bir anne için kendi benzersiz kişisel ihtiyaçlarını yansıtan çocuğu yarattığını vurgular. Bu süreç elbette çocuğun doğuştan gelen baskınlığı çerçevesinde gerçekleşir. Ortak yaşamsal evrede anneyle karşılıklı işaretleşme,silinmez şekilde kazınmış olan düzeni, çocuğun belirli bir annenin çocuğu olması motifini oluşturan o karmaşık kalıbı yaratır. Diğer bir deyişle,anne normal yollarla, çocuğun otomatik olarak uyduğu, bir çeşit ayna tutma referansı taşır.
Gömülen onbinlerce asker, bin küsür araç, onlarca helikopter, uçak, sayısız cephane...
Ve mitinglerde, meydanlarda, camilerde çağlayan bir dua... bir haykırış "Çeçenya Ruslara mezar olacak"...
Oldu ve "Moskof Mezarlığı" doğdu...
".... Aldığımız istihbarata göre üç koldan Çeçenya'ya girecek ve Rus orduları yelpaze gibi Çeçenya topraklarına bir açılım yapıp kuvvetleri ülke sathına yaymak yerine, doğrudan harekat merkezi Grozni'ye saldırarak işi kafadan halletmek istiyorlar.
Hesaplarına göre Grozni düşünce bütün Çeçenya düşecektir, ve direniş sindirilecektir."
Hasan Basri şöyle demiştir:”Eğer sen dilersen diliyle nutku apaçık ve keskin, kalbi ve ameli ise ölü bir kişiyi görebilirsin. Sen onu kendinden daha iyi görüp tanırsın. Bedenler görürsün de kalpler göremezsin. Sesler işitirsin de samimilik duyamazsın. Onlar dilleri en verimli, kalpleri ise en verimsiz olanlardır.”
KURAN’A GÖRE EVLİYA KİMDİR ? “Haberiniz olsun Allah’ın velileri(evliyaullah),onlar için korku yoktur. Onlar mahzun da olacak değillerdir. “(Yunus 62)onlar allahtan hakkıyla korkup çekindikleri için onlara dünyada ve ahirette korku yoktur. Onların ilerisi güzel olduğu için geçmişle ilgili hüzünleri kalmamıştır. Hesapları sebebiyle korkmayacaklar ve
Kalbi yaralı kanadı kırık kuşların okuması gereken bir kitap o vakit kısacık bir alıntı paylaşayım: “aşıklar üç kısımdır. 1-bütün güzelliklere aşık olanlar 2-vuslatı arzulasın,arzulamasın belirli güzelliklere aşık olanlar 3-sadece vuslatı arzuladıklarına aşık olanlar. Bu üç kısım arasında da aşkın kuvveti ve zayıflığı açısından farklılıklar vardır. Bütün güzelliklere aşık olanların kalbi her vadide avare avare gezer durur. Her güzelde bir muradı vardır. “Birgün havzada akikte birgün huleysada, bazen de necde uzanır. Bazende akik vadisine ve teyma Saray’ına” bu kimseler aşk konusunda geniştir. Ancak sabit değildirler sürekli daldan dala konarlar “birine tutulur önce sonra aşık olur başkasına onlarla oyalar kendisini sabah olduğunda” belirli bir güzelliğe aşık olanlar maşukunda daha sebatkar,sevgisinde daha istikrarlıdır. İki şeyi sebat ve istikrarı bir kişide birleştirmesi sebebiyle onun sevgisi, birincisininkinden daha kuvvetlidir. Ancak vuslatı arzulamaması bu sebat ve istikrarını zayıflatır. Vuslatı arzulayan aşıklar ise aşıkların en akıllıları ve en arifleridir. En kuvvetli sevgi onlarınkidir. Zira vuslat arzusu sevgisini destekler ve kuvvetlendirir.
Sistemi en espirili şekilde iğneleyen, ince mizahla düşündüren, her kitapseverin kütüphanesinde olması gereken bir kitap. Her sayfasında kitabın kahramanı Hamza’ya hak veriyorsunuz. Bir süre sonra Hamza arkadaşınız oluyor...