Sanmak, içinde umutlar, düşler ve heyecanlar vaat eden çok boyutlu bir kavramken, olmak gerçeğin sert, kalın, köşeli ve katı üç boyutunu taşır yalnızca... Ne mutludur o, oluşlarının içine sanışlarını da katmayı başaran insanlara...
"Unutmak, yanlışları tekrarlatması bakımından sakıncalıdır. Aptallar, unuturlar. Unutmak cahilliğe yol açar. Kinciler, unutmaz ve bilgilerini kendilerini de yok edecek yönde harcarlar. Akıllılar, unutmayan ama bilgilerini kendileri ve idealleri için olumlu enerjiye çevirebilenlerdir."
"Öğrenmişti: İnsan masumiyetini bazen bir başkasının günahıyla kaybeder. Öğrenmişti: Hayatta herkese gücünü veren başka bir şeydir. Ona da gücünü, yaşadığı bir yıkım kazandırmıştı."
Gülmek: "Ulan felek,anamı ağlattın ama beni ağlatamadın " demenin bir yolu. "Acımadı ki " demek. İnadi. İradi. Gülmek, nefsi müdafaadır. Ağlayanın bir, gülenin bin derdi var demişler. Biz keyfimizden mi gülüyoruz?