Sevebilirim, hem de nasıl, dile benden ne dilersen, canımı, gözlerimi.
Kızabilirim, ağzım köpürmez, ama devenin öfkesi haltetmiş benimkinin yanında, devenin öfkesi, kinciliği değil.
Anlayabilirim çoğu kez burnumla, yani en karanlığın, en uzaktakinin bile kokusunu alarak..
Ve dövüşebilirim, doğru bulduğum, haklı bulduğum, güzel bulduğum her şey için, herkes için, yaşım başım buna engel değil, Ama gel gör ki çoktan unuttum şaşıp kalmayı. Şaşkınlık, alabildiğine yuvarlak açık ve alabildiğine genç gözleriyle bırakıp gitti beni. Yazık.
~Nazım Hikmet