Baran

Baran
@Baran48
"sabahları sökün eylerken şafak güneşinin sıcaklığını iyi sakla yine geleceğiz!"
Sabitlenmiş gönderi
ÖLÜ KENTİN ÇOCUKLARI
Her sabah nereye gittiğini bilmeden bir işe giden, Her akşam nereden çıktığını bilmeden bir işten çıkan, Sevmediği hayatı yaşayan, Sevmediği işi yapan, Sevmediği kişilerle yaşayan, Kalabalıklar yüzünden yaşamaya karşı ne bir sevgi, Ne de bir sevgisizlik işareti olmadan gelip geçen, Her akşam evinin dört duvarı arasına sanki bir mezara girermiş gibi giren, Gecelerini bir sıkıntı yorganının altında yanlız ya da yanındaki yabancı gövdeyle geçiren bütün ölü kentlerin, Ölü doğmuş çocukları! Size bu ölü yaşamı hazırlayan sermaye sahibi egemen sınıftır. Bu acımasız oyunun varlığı siz izin verdiğiniz sürece sürecektir. Maksim Gorki
Reklam
İlaçlarını piyasaya sürüp kar elde etmek istiyorlardı. Bu yüzden ilaç şirketleri bilimsel çalışmalarını gizlilik içinde gerçekleştirip, sonrasında yalnızca kendi ilaçlarını iyi gösteren ya da rakiplerinin ilaçlarını kötü gösteren sonuçları yayımlıyorlardı. Bunun sebepleri, sözgelimi KFC'nin kızarmış tavuğun sağlığa zararlı olduğunu gösteren verileri asla duyurmamasının sebepleriyle aynıydı.
Bir zamanlar şaşırtıcı olan şimdi normalleşti. Etrafımızdaki çok sayıda insanın ayakta kalmak için her gün kuvvetli bir kimyasal alma ihtiyacı duyacak kadar sıkıntı içinde olduğunu üstünde fazla durmadan kabullenmiş durumdayız. Bu yüzden, kafamı karıştıran ikinci muamma şuydu: Depresyon da olan, şiddetli kaygı duyan insanların sayısı neden bu kadar arttı? Değişen ne?

Reader Follow Recommendations

See All
Baran tekrar paylaştı.
+1
Öğrendiğim onca şeyden sonra, zamanda geriye gidip tam buracıkta ilk hapını yutmadan önce ergen halimle konuşabilseydim ona ne derdim, diye düşündüm. O gence çektiği sıkıntı hakkında daha dürüst bir hikâye anlatmaya çalışırdım, diye umuyorum. Bugüne kadar sana anlatılanlar yanlış, derdim. Tüm antidepresanların kötü olduğu anlamına gelmiyor bu:
Osmanlı topraklarında, önceleri Batı kapitalizminin, daha sonra emperyalizminin etkisi altında kalan toplumsal yapı, onların istediği biçimde şekillendi. Yerli ticaret ve tefeci sermayesi, imalat sanayine yönelemedi, sermayesini özgürce kullanabilen burjuva sınıfına dönüşemedi. Buna bağlı olarak, topraktan ve üretim araçlarından kopanlar, işgücü satacak kapitalist işletmeler bulamadı. Batıdan gelip ülkenin her tarafına dağıtılan kaliteli ve ucuz ürünler, mevcut küçük zanaat üretiminin çökmesine neden olurken, ülke topraklarında uygulanan iç ticaret vergilerinin, dış ticaret vergilerinden yüksek olması da, bağımsız bir ticaret burjuvazisinin gelişmesini engelledi.
Reklam
Koskoca imparatorluk, topraklarından elde edilecek vergiyi peşin aldı, yoktan var eden yoksul ve küçük köylüyü mültezimlerin insafına bıraktı. Mültezimler, vergileri keyfi şekilde arttiriyor, itiraz edenlere her türlü baskıyı yapıyordu. Zamanla mülteziınlikle palazlanan yeni bir toplumsal sınıf oluştu. Yoksul ve küçük köylü, bu sınıfın elinden çok çekti, geçimini sağlayamaz oldu, toprağını terk etmek zorunda kaldı, "çiftbozan" olmakla suçlandı. Resmi tarih kitaplarında, çapulcuların isyanı diye adlandırılan "Celali İsyanlan'nın" kaynağı, neredeyse köylülerin yaşam hakkını ellerinden alan bu düzen değişikliğiydi ve bu isyanlar, bütün toplumsal kesimleri kapsadı. O günlere kadar, imparatorluğun giderlerinin yaklaşık yansını karşılayan köylü, imparatorluğun yükünün tamamını karşılamak zorunda bırakıldı.
Sayfa 15
Dünya kuruldu kurulalı herkes anasının babasının sözünden çıkmasaydı dünyada ilerleme olur muydu be İsa abi?
Ağlamaktan gözlerinin kızarması, kocasının bir faşist kurşununa gelmesi olasılığını düşünmesinden midir?
Önümüzde toplu sözleşme görüşmeleri varmış. Ücretimiz yükselecek Yükselecek ama fiyatlar daha da yükselecek. Patron verdiğini iki katıyla geri alacak. Aldığımız zamlar da eriyip gidecek. Hep böyle sürüp gidiyor
Arkadaşlar bugün artan hayat pahalılığı karşı sında neler yapmak gerekli
Reklam
Büyük modern kentlerin genişlemesi, bu kentlerin belirli kesimlerine, özellikle merkezi konumlu bölgelere yapay ve çoğu kez çok büyük ölçüde artan bir değer vermiştir… Sonuç olarak, işçiler, kentlerin merkezinden dış mahallelere sürülmekte; işçi meskenleri ve genel olarak küçük meskenler nadir, pahalı ve çoğu kez bütünüyle elde edilemez bir hale gelmekte, çünkü bu koşullar altında daha pahalı konutlar ile çok daha iyi bir spekülasyon alanına kavuşan yapı sanayii, ancak istisnai olarak işçi konutu yapmaktadır.
egemen olmak isteyen her sınıf, proletaryanın durumunda söz konusu olduğu gibi, kendi egemenliği bütün eski toplum biçiminin ve bizzat egemenliğin ortadan kalkması anlamına gelecek olsa bile, kendi çıkarını her kesin çıkarıymış gibi gösterebilmek için —ki ilk başta bunu yapmak zorundadır—siyasal iktidarı ele geçirmesi gerekir.
Sayfa 55
3,078 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.