Baran Erol

Baran Erol
@Baranrl
184 syf.
9/10 puan verdi
·
Read in 9 days
Bazı yazarlar mola vermek gibidir. Hakan Mengüç de benim için onlardan biri, size 'Dur bir otur, bir nefes al, bak sana bir şeylerden bahsedeceğim.' der gibi... Okurken sizinle sohbet ettiğini fark ediyorsunuz, bu defa size Şems ile yanmayı ve ya aydınlanmayı anlatıyor. Şems güneş demek yakar da aydınlatır da, iyi anlarsan Şems' in öğretilerini, iyi bir öğrenci olursan, aydınlanırsın. Yazar da sana iyi anlaman için yardımcı oluyor bu kitapta... Bir şey daha var aydınlanmak sadece anlamak değil anlama halidir. Yani olmak değil aslında olma halidir tüm mesele...
Her Şey Vaktini Bekler - Şems'in Öğrencisi Olmak
Her Şey Vaktini Bekler - Şems'in Öğrencisi OlmakHakan Mengüç · Destek Yayınları · 01,158 okunma
Reklam
381 syf.
5/10 puan verdi
·
Read in 20 days
Ben onu Adam Fawer diye değil, Olasılıksız ve Empatinin yazarı olarak anıyordum. Kitabı raflarda görünce almak için çok heyecanlandım çünkü yazarın diğer kitapları efsane bir etki bıraktı bende fakat Ozda büyük hayal kırıklığına uğradım. Yarım bırakmamak için akla karayı seçtim. Kitap fantastik çocuk kitaplarının geliştirilmiş hali gibi... 1939 yapımı Oz Büyücüsü filmini de izledim ve tamamen filmi kitaba dökmüş olduğunu gördüm. Yazarın bahsettiğine göre Türk bir arkadaşının ısrarı üzerine çıkarmış bu kitabı ama keşke bu kitabı Adam Fawer'ın kitabı olduğu için değil de başka birinin kitabı olduğu için okusaydım o zaman hayal kırıklığına uğramazdım. Kitabın arka kapağını okuyunca tekrar büyülü bir atmosfere kapılacağıma inanmıştım ama yanıldım. Aslında beklentimi çok yüksek tuttuğum için de keyif almamış olabilirim... Kitapta 12 yaşında olan Dorothy'nin Oz diyarında başlayıp süregelen fantasik macerası anlatılıyor. Okunur mu okunur ama başlamadan önce Olasılıksız ve Empatiden bağımsız olmanız lazım, beklentiyi yüksek tutmayın.
Oz
OzAdam Fawer · April Yayıncılık · 20176.9k okunma
160 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 7 days
Bir garip Orhan Veli... Çok keyifli bir kitap tabi siz de benim gibi Mektup-Günlük tarzı kitaplar seviyorsanız. Okurken gözümün önünde Orhan Veliyi bir masa başında mektup yazarken hayal ettim hep. Mektupları okurken o dönemden kişi isimlerinin, mekan isimlerinin geçmesi, o döneme ait meselelerin, zevklerinin konu alınması beni hayli heyecanlandırdı. Hani hep deriz ya 'Bu yüzyılın insanı degilim" diye işte tam da öyle hissettim. Aşkın zarifliği, kelimelerin naifliği, hasretle mektup beklemenin sabrı sayfaları hayranlıkla çevirmeme sebep oldu. Tabi Orhan Veli'nin yaşadığı maddi ve manevi sorunlar üzmedi değil ama asıl üzüldüğüm kısım, Orhan Veli'nin genç yaşta yaşamına veda etmesinden sonra Nahit Hanımın yazdığı mektubun, ona ulaşamaması... Orhan Veli'yi tanımak, sayfalar arasında şiirlerinin zevkine varmak ve aşkın naifliğine tanık olmak istiyorsanız muhakkak okumanız gerekir.
Yalnız Seni Arıyorum
Yalnız Seni ArıyorumOrhan Veli Kanık · Yapı Kredi Yayınları · 20243,520 okunma

Reader Follow Recommendations

See All
280 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 23 days
Üzerine gerçekten konuşulacak bir kitap. Hakikat nedir? Dünya bir illuzyondan mı ibaret? Gibi sorular sorabilir ve bir miktar üzerine düşünebilirsiniz bu kitabı okurken. Birbirinden farklı karakterler daha önce yaşanmış ve bitmiş bir hayatı yeniden yaşıyor ama farklı bir zaman,isim, hayat ve bedende sadece sonu aynı olacak şekilde... 5.yy da Arthur ve Excalibur yeniden Fatma ve Selim olarak, 18.yy da Hatsepsu ve Tutmosis yeniden Asu ve Behçet olarak 21.yy da yaşama devam ediyor ve diğer karakterler ile olay örgüsü kusursuz şekilde birbirine bağlanıyor. Daha önce yaşadıkları hayatı biliyorlar fakat hatırlamıyorlar. Bu mümkün olabilir mi? Ya her şey bir tekrarsa ve bir sanrının içinde dönüp dolaşıyorsak diye düşünmeyi bırakamıyorsunuz. Yazarın amacı da sorgulatmak zaten. Nevşah Fidan farklı baktığı pencereden, sıkmadan yalın bir dille size bir yolculuk yaptırıyor , okurken bir iki yerde araştırma gereği duyduğum ve yeni şeyler ögrendiğim bölümler de oldu. Nevşah Fidan ile tanışmak iyi gelebilir...
Tin
TinNevşah Fidan Karamehmet · Destek Yayınları · 2017117 okunma
308 syf.
7/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 23 days
Bu kitabı okurken kendimi, yeşilçamdan bir Türk sineması izler gibi hissettim.Küçük ama gökyüzü büyük bir köyden, büyük ama gökyüzü küçük bir şehre gelen Kumrunun adapte olma süreci. Karakter hayalini kurduğu buzdolabına ulaşması ile tüketim hastalığına yakalanıyor. Buzdolabındaki her eksiği tamamlamak için gittiği gündelikleri arttırıyor. Hayal kurmaya devam ediyor ve her kurduğu hayale ulaşacak kadar akıllı ve şanslı olduğu için hepsi gerçekleşiyor ama elde ettikten sonra tüm anlamını yitiriyor. Tıpkı kendi anlamını yitirdiği gibi... Tahsin Yücel, yalın ve anlaşılır bir dil ile Göç olgusuna, nesnelerin insanları nasıl köle yaptığına yer vermiş ve vermek istediği mesajları ulaştırmayı başarmış bu kitapta.
Kumru ile Kumru
Kumru ile KumruTahsin Yücel · Can Yayınları · 20231,486 okunma
Reklam
80 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 3 days
Hayatınızın bir yerinde muhakkak sakladığınız bir sırrınız veya bir hatanız olmuştur. Bütün evren bu sırrı açığa çıkarmak için uğraşıyor, herkes her şeyi biliyor gibi hissedersiniz. Korkunun vermiş olduğu o ruh halini, psikolojiyi Stefan Zweig mükemmel betimlemiş. Kahramanın yaşadığı duygular size hiç yabancı gelmeyecek, çünkü hepimizin sakladığı bir şeyler var. Küçük ya da büyük, çocukça ya da aklı başında, ama herkes bir şey saklamıştır.
Korku
KorkuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Yayınları · 2022103.4k okunma
216 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 7 days
Bu kitabı sarıp, sarmalayıp, saklamak istiyorum... Kitabı okurken sürekli, her şeyi bırakıp sadece bir sırt çantası ve çadırla, kendimi yaradanın teslimiyetine bırakıp dünyayı dolaşmak istedim. Bir süredir anlamaya çalıştığım ama bir türlü anlayamadığım ve anlayamadığım için, içten içe kızdığım, küstüğüm tesadüflerle boğuşurken rastgele girdiğim bir kitapçıda elime aldığım ilk kitap olması tesadüf değilmiş. Hakan Mengüç yalın ve etkileyici bir dil kullanarak her şeyin kusursuz ve adil bir düzende ilerlediğini, rüzgârın bile yaprağa tesadüfen esmediğini çıktığı hac yolculuğunda anlatıyor. Ama bildiğimiz bir hac yolculuğu değil bu... Bu yolculuk kulun yaradana teslimiyetidir. Kalbe yapılan bir yolculuktur. Bu hac yolculuğunu Hacı Bektaş Veli, "Her ne ararsan kendinde ara, Kudüs'te, Mekke'de hacda değil." Diyerek daha iyi anlatıyor.
Hiçbir Karşılaşma Tesadüf Değildir
Hiçbir Karşılaşma Tesadüf DeğildirHakan Mengüç · Destek Yayınları · 20215.9k okunma
104 syf.
·
Not rated
·
Read in 6 days
"Bir insanın acıyla kendisini sınama eşiği nedir sorusunun cevabı Hallac-ı Mansur'da mevcuttur." Kitap sizi Hallac-ı Mansur ile tanıştırıyor ve feryat ettiği "Ene-l Hak" felsefesine ve ona ulaşmanın verdiği zorluklara hatta bu yüzden işkence görerek öldürülmesine değiniyor. Okumaya değer, insanı dinlendiren, sakinleştiren bir kitap olmakla beraber İslam felsefesinden de dokunuşlar bırakıyor. Beni en çok etkileyen yer Hallac-ı Mansur'un Varoluşçu düşünce yapısına da yer verilmesiydi. "Şeytan şöyle dedi: Sen 'Ene-l Hak' dedin. Ben 'Ene-l Hayır' (Ben hayırlıyım) dedim. Sana rahmet olundu bana lanet edildi. Bunun hikmeti nedir? Hallac-ı Mansur şu cevabı verdi: Sen gururuna güvendin ve benlik eyledin. Ben ise gururumu inkar ettim, benliği kendimden uzak eyledim. Benliğimi Hak'ta gördüm!"