barutrn

Sabitlenmiş gönderi
Kişiliğiyle ilgilenen ya da ilgilenmek isteyen her yabancıya karşı duyduğu o eski tiksintiyi duydu içinde.
Sayfa 13
Reklam
Salt isteklerin itisine uymak kölelik, kendimiz için koyduğumuz yasalara boyun eğmekse özgürlüktür.
İnsanın toplum sözleşmesiyle yitirdiği şey, doğal özgürlüğü ile isteyip elde edebileceği şeyler üzerindeki sınırsız bir haktır. Kazandığı şeyse, toplumsal özgürlükle, elindeki şeylerin sahipliğidir.

Reader Follow Recommendations

See All
Her birimiz bütün varlığımızı ve bütün gücümüzü bir arada genel istemin buyruğuna verir ve her üyeyi bütünün bölünmez bir parçası kabul ederiz.
Öyleyse savaş insanın insanla değil, devletin devletle olan bir ilişkisidir ve bu ilişkide tekler birbirlerine yalnız rasgele düşmandırlar, insan ve yurttaş olarak değil, asker olarak; yurdun üyeleri olarak değil, koruyucuları olarak. Son olarak, devletin düşmanı insanlar değil, yine başka devletlerdir; çünkü özleri birbirinden ayrı olan şeyler arasında hiçbir gerçek ilişki kurulamaz.
Reklam
Öyleyse kabul edelim ki, güç hak yaratmaz ve insan ancak hakli güce boyun eğmelidir.
En güçlü, gücünü hak, boyun eğmeyi de ödev biçimine sokmadıkça hep egemen kalacak kadar güçlü değildir.
İnsan özgür doğar, oysa her yerde zincire vurulmuştur.
barutrn
@Barutrn·Is currently reading
%59 (81/136)
Toplum Sözleşmesi
Toplum SözleşmesiJean-Jacques Rousseau
8/10 · 14k reads
Reklam
..her insanın yüreğinde olan, çok soylu görünen ama herkesten saklanması gereken pek çok şeyi düşünmenin zararlı, söylemenin ise daha da zararlı bir şey olduğuna ve soylu sözlerin soylu işlerle ender olarak bağdaştığına yaşam deneyimimle çok daha sonra inandım. Artık bir tek şeyden, iyi niyetle söylenmiş bir sözün yerine getirilmesinin zor, hatta çoğunlukla olanaksız olduğundan eminim. … Ancak bunları çok sonra anımsarsın ve dayanamayıp daha açmadan koparttığın, sonra da yerde solmuş ve ezilmiş olarak gördüğün çiçeğe acıdığın gibi acırsın.
Çok ileri bir yaşa dek yaşamak nasip olursa, hikâyem de yaşım kadar uzun sürerse yetmiş yaşında bir ihtiyar olarak şimdiki gibi aynı çocukça hayalleri kuracağımdan eminim.
Nedendir bilmem ama bence büyük kentte baharın doğduğu bu ilk günlerin etkisi insan ruhu üzerinde daha çok hissedilir, daha güçlüdür, daha az görürsün, ama daha çok hissedersin.
Didinip durduğu bütün uğraşıların yanında hayatının yegâne rengi buydu ona göre. Buna yaslanarak diğerlerine katlanabildiğini, dahası böylesi öldürmeyen ince bir sızının zevk verdiğini sonunda kendisine itiraf etti.
942 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.