Her şey bir tatlı bir rüya gibiydi, sert rüzgarların beni oradan oraya savurduğu zamanın bitmez tükenmez uzunluğunda. Gözlerime taktığım iyimserlik gözlüğüm herzamanki gibi görevini gereğinden fazla yerine getiriyordu. Yaşadığım tatlı acı ne varsa bir kenara fırlatıp attığım o zamanda yağmurdan kaçıp doluya yakalanacağımı nerden anlayabilirdi ki
Mahvoluşumu seyreden zalim ruhunun vicdanıyla hesaplaşacağı günü bekliyorum. İşte o gün sen kaybedeceksin ve ben kazanacağım! Belki aşkı değil ama onurumu, onurumu yeniden kazanacağım.
Bana en zor gelen şey beklemek. Onun ne yaptığını bilip eve gelmesini ümit etmek... Günlerce beklediğim zamanlar oldu. Öylece oturup dönmesini beklediğim!
Bana bunu yine yaptığına inanamıyorum Beni bu duruma düşürdüğüne inanamıyorum. Geçen sefer son olduğuna emindim. Bana ne yaptığını görmüştü neredeyse intihar edecektim. Bunu yeniden nasıl yapabildiğini aklım almıyor.
Değişmek zamanı gelip
Kapımı çalmasaydı usul usul
Açtığıma pişman olmasaydım
Işığım süzülüp gitmeseydi eğer
Kalmasaydım karanlıkta
Karanlığıma ışık olmasaydım
Acılar beni değiştirmezdi yine
Derinden hissetmeseydim eğer