.................... BÜYÜLÜ AMA GERÇEK ....................
Birbirine bu kadar uzak aynı zamanda içiçe geçmiş iki olguyu roman gibi insan hayatına ışık tutan bir eser yapısıyla aktarması ve bunu belki de olabilecek en iyi şekilde yapması bu kitabın "Büyülü Gerçekçilik" akımının en iyilerinden olmasına hatta New York Times tarafından
"Halkın doğayı korumak ya da hayatlar kurtarmak istediğini ve öyle amaçlar doğrultusunda savaşan idealistlere minnettar kalacağını farz etmek bir hatadır," diye söze girdi. "Halkın asıl istediği kendi bireysel konforudur.(...)"
Evet, romancı insanlığı iyi tanıyor, insanların ne kadar değersiz olduklarını, testisleri tarafından yönetildiklerini, korkaklığın hâkimiyeti altında bulunduklarını, her davayı hırsları yüzünden sattıklarını biliyor...
"...Ama ilk olarak hanımefendi, ben size uygun değilim, iltifat etmeyi pek beceremem, hanımların karşısında süslü cümleler kurmayı sevmem, kadınların peşinde koşmaktan hoşlanmam ve siz de biliyorsunuz, çok yakışıklı da sayılmam. Bizde kendini beğenmişlik ve sahte bir gurur da bulamazsınız, ama size dürüstçe şunu söyleyebiliriz. Yani düzgün ve açıksözlü bir karakter, sağduyulu bir akıldan başka bir özelliğimiz yok; entrika çevirmeyiz. Entrikacı değilim ve bununla gurur duyarım, işte böyle hanımefendi!.. İyi insanların arasında yüzümde maske olmadan dolaşırım ve size şunu da söyleyeyim..."
Sayfa 170 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu