Mutluluk...
Ömürde bir an
Yağmur damlaları
Öperken yanaklarından
İşte o an...
Kollarımda kaldı sıcaklığın
Üstümde kokun
Dudaklarımda tadın
Mutluluk
Ömürde bir an
İşte o an....
Ah benim yasaklım
Kül olup yandığım yangın
Her sokak harabe sensiz
Her kapı kilitli...
Hüzün oldu her mevsim
Yapraklar yeşermiyor
Çiçekler öldü...
Sular gibi geçip giderdim
Ömründen
Görmeseydi gözlerim
Gülüşünü...
Çiçekler dökülür her mevsim
Kalbimden
Dudaklarım tattı bir kere
Öpüşünü...
Reader Follow Recommendations
Sevdiğim ne çabuk unuttun beni
Bunca söylediğin sözün yalan mı?
Karanlık bir köşede bıraktın beni
Ömrüme doğan güneş yalan mı?
Bir yağmurlu günde elin ellerimde
Hasret ateş oldu yanar içimde
Ölürdü beni bir gün görmezse
Aşkının şahidi gözler yalan mı?
Aşkınla yanan yüreğime dokun
Dokun ki yansın
Neden...söyle
Baktığım her yerde sen varsın...
Vursalar, öldürseler beni
Lime lime etseler kalbimi..
Sen, sen bile sevgili..
Alamazsın yüreğimden seni..
Ellerimle sökecektim oysa
Söküp atacaktım sevgini
Ateşe verip yakacaktım kalbimi
Ben, ben bile sevgili
Atamadım yüreğimden seni...
Hele bendeki derde bir bakın
Dağa yüklesem yerle bir olur
Göklere ulaştı feryadım ahım
Yıldızlar şaşırır da ay deli olur
Ne kalem yazabildi hâlimizi
Ne de cümleler anladı bizi
Ünlem şaşkın, virgül eğri
Bir noktaya gizledik derdimizi!...
Sensizlikten mi bilmiyorum…
Kalem boyun bükmüş, kağıt yetim…
Yürekten süzülen kelimeler öksüz…
Dil lâl, gözlerden elem damlıyor…
Ruh mu?...
O yine yalnızlık kokuyor…
Yüreğim feryat figan
Yüreğim bildiğin kıyamet
Dilim lâl, dilim suskun
Dilimde bir sukunet
Ne anlatabildim derdimi
Ne aşikâr edebildim gönlümü
Sardım yari yüreğime
Sustum.. sustum..
Bu nasıl ayrılık, nasıl hasrettir ?
Yazmak istedim de beceremedim
İçime attığım sevdana mezar
Kazmak istedim de beceremedim !
Dolaşıp dururken ruhumda sancım
Kendime yetmiyor kendi inancım
Ben böyle sevdanın... deyipte hıncım
Saymak istedimde beceremedim...
Erişilmez uçurumların
Dibinde kaldı mutluluk
Yaralı ceylanlar geziyor
Bakışlarımda...
Şairler dilsiz şiirler öksüz
Bir başıma kalmışım
Yağmurlar dolusu
Yalnızlığımla...
Ey benim gönlümün nazlı çiçeği,
Barışın ellere'de küsün bana mı?
Sana kim öğretti böyle sevmeyi,
Bayramın ellere'de yasın bana mı?
Duymadın gönlümün haykırışını,
Kırdın şu gönlümün sabır taşını,
Görmekten usandım çatık kaşını,
Gülüşün ellere de nazın bana mı?
Gönlüm kül oldu yandı bu aşktan
Ateşime döktüğün su bilir beni
Ne soran var beni ne alacak kervan
Kaybolup gittiğim çöl bilir beni
İçimdeki taşkın yıkar bendini
Taşa yazsan çatlar böyle hasreti
Yürek feryat figan bülbül misali
Bağban bilmez de gül bilir beni..
Beklerim seni...
Eğer zaman geçecekse yüreğimde,
Uğramayacaksa semtimize ayrılık,
Sıcaklığın soğumayacaksa bedenimde.
Ve gözlerin...
Hep aynı bakacaksa,
Emin ol,
Beklerim seni...
Zaman tükenene kadar...
Bilsem ki...
Bütün yağmurlar gözümden
Damlayacak..
Bilsem ki...
Senden bana yadigar
Bir tek hüzün kalacak...
Bilsem ki...
Gönlüm yerlere düşüp
Cam gibi kırılacak...
Yinede severdim seni yâr..
Gecede hasretin vurduğu anda
Beni öp öyle uyu rüyalarında
Yüreğinde yak beni söndürme
Sevdiğim beni sakın unutma...
Gülüşünün kıyısından ayırma beni
Kalbine nakış nakış işle ismimi
Göğsünün üstünde sakla resmimi
Sevdiğim beni sakın unutma...
Şimdi seni bekliyorum
Çatlamış toprağın
Yağmuru beklediği gibi
Aşkın kör kuyularında
Bir garip Yusuf gibi....
Tanrı hesap sorsun benim için sana
Beni yaktın, yıktın, gittin vefasız...
Azar coşar deli gönül
Bu gözler ah neler görür
Hasret bana göre değil
Özlemin içimde yine seni büyütür
