Bedia Tatlıdede

Bedia Tatlıdede
@Bedilibedili
Dünyanın başına gelen tüm kötülükler,okumayanlar yüzünden tahminimce….
"Gelişmiş ülkelerin devrimcileri, değişmenin arkasından yürürler. Geri kalmış ülkelerin devrimcileri ise değişmenin önünden...Birisi katardır, birisi lokomotif." AHMET TANER KIŞLALI
Reklam
"insan niçin yaşadığını bilmezse günü gününe yaşamakla kalıyor; günün geçmesini, gecenin gelmesini beklemekten başka zevki olmuyor. bugün nasıl yaşadım sorusuna cevap vermeden uykuya dalıyor, ertesi gün gene aynı hayat “yalnız dar kafalı kadınlar hileye başvurabilir. zekâları doğru işlemediği için hile yolu ile günlük meselelerini çözmeye çalışırlar, hayatın büyük yollarının nereye gittiğini göremeden kendi küçük düşüncelerini bir dantela gibi örerler. Hile bozuk para gibidir: onunla büyük şeyler satın alınmaz. bozuk para ile bir insan ancak birkaç saat yaşayabilir. hile ile bir şeyi gizleyebilirsiniz, bir adamı aldatabilirsiniz, ama onunla geniş bir ufka varamazsınız, büyük olayları bir sonuca götüremezsiniz. Hile kısa görüşlüdür: burnunun ucundakini iyi görür, fakat çok defa insanı başkaları için hazırladığı tuzağa düşürür.” "Zekâca kimseden aşağı değildi. Tertemiz, billur gibi bir ruhu vardı. Asil heyecanları olan bir insandı. Ama bir şey yapmadı." Bir solukta okuduğum muhteşem bir şaheser. #Oblomovluk #Oblomov #ivangonçarov
Noktanın Derinliği
Noktanın derinliği DÜNYA KİTABI dedikleri, başka zamanların hayatlarına ait sayfaların gelip ânın içine karışarak akıl bulandırdığı, “şimdiki zaman"ın mekânında çatlak açtığı, macerası sonu getirilemeden kalmış başlangıçlar, sebepli sebepsiz boşluklar, yarım yırtık hikâyelerle doludur. Hayat diye yaşanan çizimi tamamlanmamış "temsili resimlerin" sönük iskeletleri hayatın yerini almıştır. Nice heves, hayal, umut bu karalamaların altında kalmış, pek çok insan, Hayat budur, bu kadardır, sanmıştır. Eksiklerinin, noksanlarının tamamlandığı, hasarlı hatıraların onarıldığı, şimdinin akıl ayarıyla gereklerinin yerine getirildiği, bir vakitler elden, gözden, dikkatten ve kıymetten kaçmış her şeyin bir ucundan yakalandığı bir ikinci hayat imkânı var midır acaba bir yerlerde... gözün görmediği, ruhun sezdiği bir şeylerin arkasında, gerisinde, gölgesinde... kim bilir... diye sorulan sırrın cevabını kimse bilmez, hayret parmağı ağızda kalmıştır. Göz kırpışı bir anda göz ucunda parlayıp sönenin, sırrı belirsizin, zihni ürpertenin, cismin tenine değip varlığını hissettirenin, göz dalgın, şuur savunmasızken, uyurken, uyanıkken sezdiklerimizin akıl katında bilinmesine daha çok varmış. Varlığı dert edinen ruhların bağrı genişken, Aman dünya ne dar imiş! 165
Sayfa 165 - metisKitabı okudu