Ölsek de ravzanı ruhumuz bekler
Bir ümmî isen de ya Rasulallah
Ancak sen okursun yüreğimizi
İdris Sabih Bey
Tasavvuf rivayetin ilminin, riayete dönüşmesidir
Kısaca tasavvuf, nakil ve rivayet yolu ile bilinen dini ve ilahi gerçeklerin yaşanarak tadılarak ve tecrübe edilerek bilinmesidir.
Kelam, imanı kalpten kafaya nakletmiş, gönül Müslümanlığını akıl Müslümanlığı haline getirmiştir.
Okur Takip Önerileri
Ümmetin Ebu Ubeydeleri hiç bitmeyecek
Evet, eğer feda edilen şey Allah ve Resulü yoluna feda edilmişse onun eksikliği bir ayıp, kusur ve çirkinlik değil, bir güzelliktir.
Kuvvetlerini nereden alıyorlar?.. Halkımızın ve Müslüman geçinenlerin gafletinden... Biz gafletteyiz!..
Henüz insaların çoğu Allah'ın "vikaye"sine (koruma ve himayesine) girmemiş, akıbetine ve ahiretine kesin inanacağı "ittika" mertebesine yükselememiş olduğundan, dünyada toplumsal buhranlar devam etmektedir.
Allah'ın muradına muvafık topluluklara O'nun inayeti yetişir
Aynı şekilde kendi kendine hiçbir anlamı ve kuvveti görünemeyen insan bireyleri de yerli yerinde mükemmel sosyal bir düzene sahip oldukları zaman, onlardan da dünyaları emrine alan sosyal birlikler, milletler, devletler meydana gelir; taş, ağaç kovuğundan çıkamayan o bireyler, yer küresinin bir ucundan diğer ucuna gidip gelmekle kalmayıp, göklerde bile fetihler yaparak ve aleme hak ve adalet ışıkları saçarak mutluluğa dalarlar.
Ashabın mizanı
Ne doğumuna takılıp kaldılar ne ölümüne takılıp kaldılar dininden ve şeriatinden de hiç taviz vermediler. Şimdi şeriati yok, doğumu mübarek.
Nureddin Yıldız
"İyiliği, gerçekten iyi olduğu için yapmak" demenin, onu "Allah Teâla adına yapmak" demek olduğu gayet açıktır.
Sayfa 143
Tüm kötülüklerin menşei: Çokluk ve şirk
Ortak koşmak, zatı gereği varlığı gideren ve yokluğu gerektirendir. Bu sebeple alemde, gerek doğal ve gerekse ahlaki akla gelebilecek bütün kötülüklerin kökü, çokluk ve şirk iddiasıdır.
كل ما خطر ببالك فالله وراء ذلك:
"Kalbine her ne gelirse, Allah onun gölgesindedir"; bir başka ifadeyle, onun arkasında Allah vardır.
Sayfa 131
Her kim şehvetinin arzu ettiği şeyi terk eder de, bunun sevincini kalbinde bulmazsa, o kişi yalancıdır.
Başım diye övünme ha...!
Ne gelirse başa gelir.
Taş toprağa yaslanır da
Baş düşerse taşa gelir...!
A.Sefai