Hatırası var sultan-ı Nebi'nin her taşında ayrılık o da döndü, yanıyor gözyaşında
Leyl-i isrâ gibi yer aç bana da bağrında ismini Rabb'im verdi bizzat Kur'an'da
Sahran, arzın arşa en yakınında.
"gelirken dünyaya kanla, ateşle,
Çağırdılar 7 kat yerin altında
Mezarlarını kazacak onları..."
Bu kırkıncı yapraktır.
Selim kapattı kitabı.
Anladığını anlatmayan alçaktır...
Ve Selim,
Ve Şaban oğlu Selim...
Ölümü, ömür'ün kıssalarını tatlı bir kederle düşünerek
Şarap içmek Lale bahçesinde, aynı altında...
Bu tatlı keder doğduk doğalı nesi bol olmadı bize:
bir kenar mahallede, simsiyah bir evde, zemin katında...
Dağın üstünde:
Akşam güneşi ile yüklü olan bir bulut var dağın üstünde.
Bugün de:
Sensiz Birgül yani yarı yarıya dünyasız geçti bugün de. birazdan açar
Kırmızı kırmızı: gece sehpaları birazdan açar kırmızı kırmızı.
Taşır havamız da sessiz cesur kanatlar
Vatan'dan ayrılığa benzeyen ayrılığımız...
Ne güzel şey hatırlamak seni,
Yazmak sana dair,
Hapiste set üstü yatıp seni düşünmek:
Filanca Gün, falanca yerde söylediğin söz kendisi değil edasındaki Dünya...