Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Berfin TETİK

'Kalbimizde kalan tek bir iyi hatıranın bile bir gün faydasını görebiliriz.'
Sayfa 1023 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Reklam
Şunu bilin ki, hayatımızda en yüce, en güçlü ve faydalı dayanağımız ana baba evinden kalma hatıralarımızdır .
Sayfa 1023 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
"Babacığım, mezarımı toprakla örttükten sonra üzerine bir ekmek kabuğu ufala," dedi. "Serçeler gelir; seslerini duyar, yalnız olmadığıma sevinirim."
Sayfa 1018 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
-Evet, keşke bir gün ben de kendimi gerçek uğruna feda edebilsem! -Doğru, ama böyle bir işte, bu kadar rezaletle, kötülükle değil. -Şüphesiz... Ben bütün insanlar için ölmek isterdim. Rezalet de vız gelir: Batacak olan adlarımız olsun! Ağabeyinize saygım var!
Sayfa 1015 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Katya, -Aşk geçti Mitya, diye devam etti, ama geçmişimiz benim için acı duymadan hatırlanmayacak kadar değerli. Bunu asla unutma. Olabilecek şeyi şimdi, sadece bir an için, gerçekmiş gibi kabul edelim. Dudaklarında acı bir gülümseme, gözlerinde sevinç ışıkları vardı. -Artık sen de, ben de başkasını seviyoruz, ama gene de sen beni, ben de seni sonsuzluğa kadar seveceğiz, bunu biliyor muydun? Ömrünün sonuna kadar sev beni, duydun mu? Sesinde âdeta tehdit titremeleri vardı. Mitya, her kelimede soluk alarak, -Seveceğim, dedi, ve... biliyor musun Katya, ben seni, beş gün önce, o akşam da seviyordum... Yere düştüğün... seni dışarı çıkardıkları zaman... Ömrümün sonuna kadar! Evet, hep böyle olacak... Böylece birbirlerine anlamsız, delice, belki de aslında ger çek olmayan şeyleri tekrarlıyor, o anda söylediklerinin her kelimesine inanıyorlardı.
Sayfa 1012 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Reklam
-Kalbinin asilliği için seviyordum seni, dedi. Birbirimizin affına muhtaç değiliz. Bağışlamış veya bağışlamamışız, ömrümüzün sonuna kadar birbirimizin ruhunda kalacağız; böyle bu... Soluk almak için sustu. Sonra telaşla ve taşkın bir heyecanla yeniden başladı: -Buraya neden geldim, biliyor musun? Dizlerine sarılmak, ellerini böyle, acıtana kadar sıkmak, Moskova'daki gibi -hatırlıyor musun- sana tekrar, Tanrım, hayatım olduğunu, seni çılgınca sevdiğimi söylemeye geldim!
Sayfa 1011 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Ben o zamana kadar değişirim, o da öyle. Amerika'da doktorlar suratıma bir ben filan uydururlar, ustalıklarına laf yok doğrusu! Olmazsa, gözlerimin birini kör eder ya da bir karış sakal bırakırım. Memleket özleminden saçlarım kendiliğinden ağarır nasıl olsa...
Sayfa 1010 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Senin şu her şeyi dosdoğru konuşmak huyuna bayılırımı diye bağırdı.
Sayfa 1009 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
-Beni çağıracağını biliyordum. Ama imkânsız bu. -İmkânsız da olsa siz yapın gene. Unutmayın ki, size ettiği hakareti ilk olarak tam manasıyla kavrıyor. "Gelmeye razı olmazsa, ömrümün sonuna kadar mutsuz olurum!" diyor. Duydunuz mu: Yirmi yıl sürgün yiyor da hâlâ mutlu olmayı düşünüyor... Acınmaz mı buna?
Sayfa 1004 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
'..gururlu kalplerin yenilgiye uğrayınca duydukları ölçüsüz keder içinde olduğunu hissediyordu.'
Sayfa 1002 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Reklam
Bu kadar sevgiye, iyiliğe layık mıyım?" diyecek. Evet, bu vahşi, ama soylu kalbi biliyorum ben, sayın jüri üyeleri, bili- yorum. Soylu hareketiniz önünde secde edecek, büyük sevgi gösterilerine susamış bu kalp yeniden canlanacak, sonsuzluğa yönelecek. Bazı miskin ruhlar başlarına gelen kötülükler yüzünden bütün dünyayı suçlu görürler. Azıcık bir merhamet, biraz sevgi onları değiştirip kötülüklerinden döndürmeye yeter, çünkü içleri iyilik tohumlarıyla doludur. Bu ruh açılacak, Tanrının sonsuz merhametini, insanların iyiliğini, doğruluğunu anlayacak... Yaptığına pişmanlık duyarak insanlığa olan borcunun büyüklüğü altında ezilecek. O zaman "ödeştik" diyemeyecek. "Bütün insanlara karşı suçluyum, herkesten aşağıyım," diye tekrarlayacak.
Sayfa 990 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
çocuklarımız delikanlılık, daha doğrusu düşünme çağına gelince bütün bu meseleler üzerinde durmazlar? Bu asla mümkün değildir; onlardan imkânsız bir içine kapanıklık beklemeyelim. Düşkün bir babanın durumu, özellikle başka arkadaşlarının iyi durumda babalarıyla kıyaslama yaparak bir gençte ister is- temez birtakım acı sorular uyandırır.
Sayfa 988 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Baba layık olmadıysa eğer babaya sevgi duy- mak manasız, imkânsızdır. Hiçten sevgi yaratılmaz; hiçten yaratmak yalnız Tanrı işidir. Kalbi sevgi dolu havari şöyle diyor: "Babalar, çocuklarınızı incitmeyin!" Bu kutsal sözleri yalnız müvekkilim hakkında değil, bütün babalara hatırlatmak amacıyla söylüyorum. Babalara öğüt vermek yetkisini kim vermiştir bana? Hiç kimse. Bir insan, bir vatandaş gibi... vivos voco! Yeryüzünün kısa misafirleriyiz, az zamanda çok kötü şeyler yapar, kötü sözler söyleriz. Bunun için topluyken birbirimize iyi şeyler söylemek fırsatlarını kaçırmayalım. İşte şimdi ben bunu yapıyorum, karşınızda, elime geçmiş bir fırsatı kullanıyorum.
Sayfa 986 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
"Ben iyi bir çobanım; iyi bir çobanım; iyi çoban koyunlarının bir tekinin yok olmasına katlanamaz, koyun- "48 ları uğruna kendi canını verir..." ..." diyordu. Biz de bir insan ruhunun mahvına sebep olmayalım. Az önce babalığın anlamı üzerinde durmuş, bu kelimenin taşıdığı değeri açıklamaya çalışmıştım. Bu adı ancak layık olana, şerefli bir şekilde taşıyana vermeli, sayın jüri üyeleri.
Sayfa 986 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
4.803 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.