Bir kez daha “ Abi ben Livaneli seviyorum ya “ cümlesini söyleten bir romanın daha sonuna geldim. Livaneli’nin İnsan hakları ihlalini , yapılan zulmleri , eşitsizliği , adaletsizliği kitaplarında konu edinmesi , beni hayran bırakıyor. Bu kitabında diğerleri gibi muhteşem ve dokunaklıydı...
Ezidi bir kız ile muhafazakar bir aileden gelen müslüman çoçuğunun hikayesi . Beni aldı , uzaklara ,hiç var olmadığım yerlere götürdü. Yeni bir mezhebin , zümrenin her neyse bunlara mensup olan insanların çektiği acılar tüm yönleriyle anlatılmış. Din düşmanı , şeytana tapan kimseler olarak gösterilen ezidiler , büyük bir cahiliyet içerisinde barınan insanların gazabından nasibini almış . Çekilen bunca çilelerden sonra , müslüman bir erkek çocuğu ezidi bir kıza aşık olur . (Çocuk tüm ezilen halkların yanında olan , insanlık bilinci gelişmiş bir bireydir ). Onunla evlenmek ister fakat başta annesi olmak üzere çevresindeki herkes buna tepki gösterir . Ezidilere bulunduğu ilgi ve yardımlar ,etraftaki kesim ( sözde fazla dindar ) tarafından tepki görür ve olanlar olur . Canından olan insanlar , cahilliğe kurban giden masum Canlar ; insandan başkası değildi . Ya da BEN İNSANDIM diyendi ...