Beril ilhan

Beril ilhan
@Berilcanil
330 syf.
·
Not rated
Çok uzun bir inceleme yapıp, meraklı okurları sıkmayacağım. Söze kitabın akıcılığıyla başlamak istiyorum . Son derece anlaşılır , akıcı bir kitap okuyacağınızı garanti ederim. İlerlemekte güçlük çekmeyeceğiniz , bir solukta okuyabileceğiniz bir kitap . Yaşantıların hayat üstündeki etkilerini ana karakterde göreceksiniz. Kitap karakterlerini sindirdiğiniz için sonunda sorgulamak biraz güç gelebilir. Lakin önemli olan kendinizi kitabın akışına bırakmak. Ufak nükteler ile bağdaştırdığı sonuçlar son derece tutucu. Kitabın başlarında cinayet odasından bahsederken ;cinayet kitaplarının basitliği , cinayet kitaplarında gelinmesi gereken noktaya değiniyordu. İşte ilerleyen kısımlarda olması gereken cinayet kitabının yaratıcısıdır Livaneli . Psikolojik bir yaklaşımı hedef alarak, içerisinde obsesif, depresif vs. Gibi beyin anamolilerinin bir sonucu olarak karakterin intihar ettiği kararına varılmıştır. Oysaki karakter bedenden önce ruhun öldüğünü defalarca biz okurlara hatırlatmıştır . Hiç beklemediğiniz şekilde ilerleyecek olan bu kitap ,benim için bir SERENAD olmasa da ona yakın bir yer aldı. Herkese iyi okumalar diliyorum
Kardeşimin Hikayesi
Kardeşimin HikayesiZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2019105.9k okunma
Reklam
160 syf.
·
Not rated
Feminizmi doruklara çıkaran bir kitap . Tarihte birçok kurmaca girişiminde bulunan lakin cinsiyetinden ötürü başarısız olan kadınların kitabı. Eşitsizliği yaratan tüm etmenlerin ortadan kaldırılması gerektiğini savunan görüşlere sahip.Tüm kadınların bir an önce harekete geçmelerini öğütleyen , motivasyon niteliği olan güzel bir eser . Kurmaca ve kadın konusunu birbiriyle ilişkilendirerek ortaya çok spesifik bir metin çıkarıyor. Önerilerim arasında. Konuşmak isteyip konuşamayan , yazmak isteyip yazamayan, daima cinsiyetinden dolayı mücadelesini devam ettiren kadınlara hitaben...
Kendine Ait Bir Oda
Kendine Ait Bir OdaVirginia Woolf · İndigo Kitap · 201738.3k okunma
160 syf.
·
Not rated
Bir kez daha “ Abi ben Livaneli seviyorum ya “ cümlesini söyleten bir romanın daha sonuna geldim. Livaneli’nin İnsan hakları ihlalini , yapılan zulmleri , eşitsizliği , adaletsizliği kitaplarında konu edinmesi , beni hayran bırakıyor. Bu kitabında diğerleri gibi muhteşem ve dokunaklıydı... Ezidi bir kız ile muhafazakar bir aileden gelen müslüman çoçuğunun hikayesi . Beni aldı , uzaklara ,hiç var olmadığım yerlere götürdü. Yeni bir mezhebin , zümrenin her neyse bunlara mensup olan insanların çektiği acılar tüm yönleriyle anlatılmış. Din düşmanı , şeytana tapan kimseler olarak gösterilen ezidiler , büyük bir cahiliyet içerisinde barınan insanların gazabından nasibini almış . Çekilen bunca çilelerden sonra , müslüman bir erkek çocuğu ezidi bir kıza aşık olur . (Çocuk tüm ezilen halkların yanında olan , insanlık bilinci gelişmiş bir bireydir ). Onunla evlenmek ister fakat başta annesi olmak üzere çevresindeki herkes buna tepki gösterir . Ezidilere bulunduğu ilgi ve yardımlar ,etraftaki kesim ( sözde fazla dindar ) tarafından tepki görür ve olanlar olur . Canından olan insanlar , cahilliğe kurban giden masum Canlar ; insandan başkası değildi . Ya da BEN İNSANDIM diyendi ...
Huzursuzluk
HuzursuzlukZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2017100.1k okunma

Reader Follow Recommendations

See All
256 syf.
·
Not rated
Annesi Kurt ve Köpek karması , babası saf kurt olan , Beyaz dişin o muazzam hikayesi. İnsanların kötülükleri karşısında bir köpeğin merhameti anlatılmış.Her köpeğin eğitilebileceği ama insanları eğitmenin kolay olmadığı mesajını veren son bölümü söylemeden geçemeyeceğim .Zaten jack landon tüm kitaplarında o mesajı bizlere hissettirir ve üzerinde düşünmemizi ister.Hayvanlara olan tutumunuzu değiştirmenizi sağlayacak bir eser olmuş. Köpeklerin duygularına ve özüne fazlasıyla değinilmiş.Ben beyaz dişi çok sevdim , tanımanızı isterim
Beyaz Diş
Beyaz DişJack London · Bilge Kültür Sanat Yayınları · 201577k okunma
256 syf.
·
Not rated
İncelememe şu cümlelerle başlamayı münasip buluyorum :’kendini tanımlayamayan , hiçbir şeye , hiçbir yere ait hissedemeyenlerin romanı .” İçimizdeki şeytan Sabahattin Ali’nin çok sevdiğim eserlerinden birisi oldu. Bunun sebebi ise karakterin ve etrafındaki insanların kendini tanımlayamaması ,akabinde bu sorunlardan doğan sonuçlar olduğunu söyleyebilirim. İnsanların gerçek yüzleri , göstermiş oldukları sahte sevgilerinin altındaki o farkedilmez nefretleri ana temayı oluşturmuş. Tezatlık ön plandadır . Bahsi tezatlığa getirmişken, nedir üstünde durduğum bu tezatlıklar: -Bir insanın diğer bir insanı çok sevmesi fakat gitmek zorunda hissetmesi . -İnsanlar grubunun kendini zeki olarak nitelendirmesi lakin dimağlarının altındaki düşüncelerinde hiçbir özgünlük bulunmaması. -En yakın dost olarak gösterilen şahsın , zamanı geldiğinde suçlamalar karşısında kalması. -Asla bitmeyeceğini düşünerek başlanılan ilişkinin büyük bir fırtına eşliğinde bitmesi . Karakterdeki duygu değişimleri , ani karar verme ve atakta bulunma davranışlarını öncelikle kendimde bulduğumu sanmıştım, lakin kitabın sonlarına doğru karakterle çok az benzerliklerimiz olduğunu farkettim.Kendinden beklemediği vukuatlar çıkararak , yaparak içindeki şeytana olan inancını kaybetmiş ve asıl vukuatların sebebinin kendisi olduğunu farketmiştir karakterimiz. İnsan psikolojisinin zor durumlarda , olağanüstü ya da sıradan durumlarda nasıl bir tepki verdiğini tekrar görmüş ve kendimizden bir şeyler benzeterek anlamış olduk . Güzel , sürükleyici, çelişki dolu ve bol bol düşündürebilme kabiliyeti olan bir kitaptı . Çok sevdim sizlere de mutlaka öneririm
İçimizdeki Şeytan
İçimizdeki ŞeytanSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2019172.9k okunma
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam