Berkay

Tüm bu mücadele sırasında Dişi, kılını kıpırdatmadan oturmuş, hâlinden memnun, kavgayı seyrediyordu. Kavga hoşuna gitmişti; çünkü bu vahşi alemin aşk rekabeti yalnızca ölenler için bir doğa trajedisiydi. Hayatta kalanlar için ise trajedi değil, amacına ulaşma ve zaferdi.
Sayfa 50 - Venedik Yayınları, İstanbul, 2018Kitabı okudu
Reklam
Evet, benim yaşamıma bir hayalet egemen. En küçük bir söz ile hemen belli belirsiz şekilde biçimleniyor ve kendi kendine çırpınıp duruyor üzerimde. Ruhumun derinlerine gömülmüş hatırı sayılır anılarım var ve bunlar tıpkı fırtınanın gücüyle dalgaların parça parça kumsalın üzerine attığı deniz ürünleri gibidirler.
Sayfa 5 - Halk KitabeviKitabı okuyor
İlk öğretmenlik yıllarımda bir gün sınıfa girdim, bir öğrencim müthiş üzgün; soruyorum, ama cevap alamıyorum. Kaloriferin oraya çöktü, yerine oturmuyor. Sanırsınız derdi dağ! Endişelendim, yanına oturdum ve son kez ne olduğunu sordum. Bana şöyle bir baktı, "U.'yle küstük," dedi. "Niye küstünüz S.'cim?" diye sordum. "El ele mi tutuşalım, kol kola mı girelim diye anlaşamadık, küstük tiçır,*" diye cevap verdi. Küs olduklarını söylediği arkadaşına baktım, onun da kafası karışık. Neyse, sonradan orta yolu bulduk. Bir teneffüs el ele, bir teneffüs kol kola! Çok şükür. * Ders ingilizce dersi, "tiçır" diyerek teacher kelimesini söylemiş oluyor.
Sayfa 71 - Final Kültür Sanat Yayınları, 2. Baskı: Kasım 2018 ~ DÖSKXNSKMXKWKKXJSKD YERİM LA SİZİKitabı okudu

Reader Follow Recommendations

See All
Okul öncesi öğretmeniyim. Sizinle paylaşmak istediğim bir anım var. Sınıfıma ilk gelenlerden olan erkek öğrencim A.’nin morali o sabah çok bozuktu. Suratı asık, kolları göğsünde bağlanmış, selamsız sabahsız girdi sınıfa. Bir iki dakika göz ucuyla selam vermesini bekledikten sonra moralinin bozuk olduğunu bana sezdirmek için masamın etrafında dolaşmaya başladığını görünce sordum: "Günaydın, nasılsın bu sabah?" Omuz silkerek cevapladı sorumu. Yeniden konuştum: "Moralin biraz bozuk galiba anlatmak ister misin?" Bağlı duran kollarını çözdü: "Öğretmenim, bu sabah bende bir değişiklik fark ettin mi?" diye sordu. "Eyvah!" dedim. 25 kişilik sınıfımda, yaşının gereği olarak en özel öğrencinin kendisi olduğunu ve bu sabah benim ayırdına varamadığım farklılığı ise çoktan bildiğimi sanıyor. Hiç bozuntuya vermeden "Ben de tam onu söyleyecektim," dedim. "Evet öğretmenim, annem bu sabah bana hiç kırmızı bir şey giydirmedi," dedi. İşte öğretmenlik bu komik cevapta bile ciddi durabilme ve kahkahayı içinden atabilme oyunculuğunu gerektiriyor. O sabah sanat etkinliğinde taç yaptık ve bahsettiğim öğrencime kırmızı denk geldi. Problem çözüldü.
Sayfa 65 - Final Kültür Sanat Yayınları, 2. Baskı: Kasım 2018Kitabı okudu
Öğrenci sınıftaki çocukların sosyal kimliğidir; o kimliğin altında çocuk ya da genç yaşta insan vardır. Ve insan, öğrenci kimliğini aşan ve kapsayan bir varoluşa sahiptir. Sınıfa girdiği zaman karşısındaki çocuğun öğrenci kimliğinin ötesini göremeyen öğretmen, "insanı geliştiren" bir öğretmen olmakta zorlanır; onun eğitimden ve öğretmenlikten anladığı, sınıftaki "öğrencileri" kendinin ve toplumun bildiği kalıplara sokmaktır.
Sayfa 33 - Final Kültür Sanat Yayınları, 2. Baskı: Kasım 2018Kitabı okudu
Reklam
Reklam
1,113 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.