Her ne olursa olsun, Hoca, perdecileri olan, harem ağalarının dolaştığı haremlerde, beyaz topuklu, yalın yüzlü hizmetçilerin, nâz ile hırâmân olduğu saraylarda yaşamış bir tip değildir. Hoca, dert çeken, acıkan, ağlayan, bazen uman, istiyen; inanan ve sırasında inanciyle alay eden, efkârlanan ve sırasında efkârını bir nüktede boğan halktır, hem de tarih boyunca halk.