“İnsan iyi kitaplara kavuştuktan sonra, alelade kimselerin sözlerine karşı müşkülpesent davranır oluyor.”
“Uyumakla biter yalnızca
İnsanın kalp ağrısı ve binlerce sarsıntı
Tenin miras aldığı”
“Devamlı her şeyi alıntılayan bir dünyaya, dünyanın kendisi olan sürekli bir alıntıya hapsedildik doktor.”
Okur Takip Önerileri
“ Kendi kendine konuşma sanatı, konuşma sanatından çok daha yüksektir.”
**“İnsanlar, sayıları milyarlara varan, beş kıtaya yayılmış, devasa bir ölüm topluluğundan başka bir şey değil. Komedi! dedi prens. Gördüğüm ve ondan herhangi bir şey duyduğum her insan bana bütün bir soyun mutlak şuursuzluğunu, bu soyun ve bütün doğanın bir aldatmaca olduğunu kanıtlıyor. Komedi. Dünya, sık sık söylendiği gibi, üzerinde *aralıksız prova yapılan bir prova sahnesi*. Nereye baksak, vaktimizi alan aralıksız bir konuşmayı öğrenme, yürümeyi öğrenme, düşünmeyi öğrenme, ezbere öğrenme, aldatmayı öğrenme, ölmeyi öğrenme, ölü olmayı öğrenme hali. İnsanlar, bildiğimiz bir şeyi bize oynayan oyunculardan başka bir şey değiller. (…)
Hayat ölümün öğretildiği bir okulmuş.”**
"Uykudan uyanan, kendilerini kayıp sanan ama sonra hâlâ ıstırap dolu dünyada olduklarını fark eden kadınların gülümsemesi dehşetin ta kendisidir."
“Ona göre ben zaten daima her şey ve herkes tarafından sarsılmaya, her şey ve herkes konusunda kendime zararlı olacak şekilde derin düşüncelere dalmaya müsaitmişim.”
“Demek ki şimdi bütün şehir bana benzedi… O halde muhakkak gitmeliyim.”
“Hayat dediğimiz o girift oyunun, aktörlerini bu kadar kuvvetle benimseyeceğini,onların her hâl ve tavrına kendi akışının damgasını bu kadar kuvvetle vuracağını hiç düşünmemiştim. Yüz buruşuğunun, göz altındaki herhangi bir çizginin, dudak kenarındaki bir kıvrımın, ne bileyim, konuşmadan evvelki bir saniyelik tereddüdün, küçük bir el işaretinin manasız ve ehemmiyetsiz bir bakışın, bir gülüşün, bir omuz düşüklüğünün bütün bir ömrü en ince, en karışık, en nüfuz edilmez taraflarından anlatacak birer emare, birer işaret olduğunu hiç düşündünüz mü?”
“Sırf görünüşten ibaret bağlar ne de kırılganmış meğer.”
Sayfa 18Kitabı okudu
“Yaşanmamış hayatları yaratmak çabasında yalnız mıyım, değil mi, bilmiyorum.”
Sayfa 27Kitabı okudu
“Öyle bir ülkeden gidiyorum ki dedim kendi kendime demir sandalyenin üzerinde, orada düşünce insanı denilen insana zevk veren her şey, zevk vermese bile, hiç değilse varoluşundan haz duymasını sağlayan her şey uzaklaştırılıyor, atılıyor, söndürülüyor, orada artık yalnız bütün ayakta kalma dürtülerinin en ilkeki hüküm sürüyora benzer ve orada düşünce insanı denen insanın en ufak bir isteği henüz filizlenirken boğulur.”
Sayfa 40Kitabı okudu
“İyi dünya denilen dünya bütünüyle ikiyüzlü, bunun tersini ilan eden ve hatta buna inananlar ise rafine bir insanteper ya da affedilemez bir ahmak.”
Sayfa 28Kitabı okudu
“İçinde bulunduğumuz durumu yüceltmek suretiye sıkıcı hayatlarımızın katlanılır olduğuna inanmamız, bizi kati intiharlardan uzak tutmak için olmadık oyunlar geliştiren aklımızın icat ettiği zekice bir çözüm değil midir zaten?”
“Müziği duymayanlar, dans edenleri deli sanmaya devam ediyordu.”
