Babamın hali ürkütmeye başlamıştı beni, ne yapsam adım adım izliyordu. Gözleri fal taşı gibi açılmıştı ve biten sigarasının ateşiyle paketinden çektiği diğer sigarasını yaktı. Sormaya cesaret edemedim bu halinin sebebini. Çocukları uyandırmak için odadan çıkacak oldum. "O pantolonunun arkası hiç iyi değildir" dedi, "onu hemen değiştir"
Neden diye düşünsemde dönüp soramadım, bir tahminim olmuştu sonunda. Üzerimdeki pantolon diğerlerinden daha dar olduğu, vücüt hatalarımı daha çok belli ettiği içindi tabii ki, başka neden olabilirdi ki... Çocukları uyandırmadan yattığım çekyatın altından bir pantolon alıp değiştirmek için banyoya gittiğimde asıl sebebin düşündüklerimden farklı olduğunu anladım. İç çamaşırımın tamamen kan olduğunu, kanın patolonumun arkasından çıkmış olduğunu gördüm. Bu ilk kez başıma geliyordu, ilk kez adet olmuştum.
Bu “yaban” lafı, beni, önce çok kızdırdı. Fakat sonra anladım ki, Anadolulular, Anadolu köylüleri tıpkı eski Yunanlıların kendilerinden başkasına “barbar” lakabını vermesi gibi her yabancıya yaban diyorlar.