Aslında çirkin ve iğrenç de olsa , güzelleştirebileceği bir şey... Çünkü sanat , yeryüzünde ve insanların içinde olup bitenleri , çöplükle sarayı aynı hakikatten uzak ve güzelleştirici örtüye bürüyen ay ışığı gibi , tatlı bir yalan bulutunun arkasından göstermeye mecburdu , sanat eserinden faydalanabilecek durumda olanlar , her şeyden önce avunmak , oyalanmak istiyorlardı; sanatkârın ekmeği de işte bu tatlı rüya meraklılarına bağlıydı , yoksa kömür kayığında yüzükoyun yatan yırtık zıpkalı Bartın uşağına değil.