Berrin seremetli

Kışın daha da yalnız oluruz. Yazın ben kendimi hiç yalnız hissetmem. Onun sayesinde. O hep Yanımdadır. Kimseye görünmeden bana hep eşlik eder. Yanımdan hiç ayrılmaz. Yürürken yanımdadır, koşarken yanımdadır, ben durunca o da durur. Bir kötü özelliği var ne yazık ki, Gölgem konuşamıyor.
Sayfa 129Kitabı okudu
Reklam
İki kişilik bisiklet miras kaldı bana. Şimdi bodrumda paslanıyor. Kır evimde misafir odaları var, ama odalarda yatacak arkadaşım yok artık.
Gittiğinden beri artık o her yerde. Eskiden her baktığımda farlı bir yerde olurdu, şimdi ise nereye baksam onu görüyorum.

Reader Follow Recommendations

See All
"Kuyunun dibindeki kurbağa için, gökyüzünün çapı kuyunun çapı kadardır."
Sayfa 127Kitabı okudu
Düşünüyorum da cüretkar olmamı galiba ondaki mütevazı ve dostane havaya borçluyum.
Sayfa 118Kitabı okudu
Reklam
Yaşarken hiç de farkında olmadığım yüzlerce ayrındı, seneler sonra nasıl oluyor da kendini yaşadığım andan daha canlı bir şekilde hissettiriyor. Yaşarken bilincine varamadığım yüzlerce ayrıntı neden bu günümün mezar kazıcısı haline geliyor? Yaşarken hakkını vermediklerim şimdi karşıma dikilip benden bedel istiyor.
Bir zamanlar hepimiz bu dünyanın keşfinde ne kadar ısrarlı ve iştahlıydık oysa. Aykırı görüntülerin, muhalif sözcüklerin çocukları, çıktıkları bu keşif yolculuğundan inançlarını ve sevgilerini yitirerek evlerine döndüler. Şimdi hepimiz görüntüler dünyasında, sözcüklerin arkasına sığınarak, geleceğimizi unutkanlığın insafına terk etmiş bir halde yaşıyoruz.
Geçmişin bizim için neler sakladığını kimse bilemez.
Gerçeği söyleyeni öldürebilirsiniz ama gerçeği asla...
Görmek istemediğim bir şey görmüştüm, çünkü bunu bize gösteren kişi, nasıl göründüğünü bilmiyordu. Seksenini geçmişti, ama içindeki hiçbir şey ölmemişti, kireç tutmamıştı, ve böyle olması yaşamayı aslında bir hayli katlanılmaz kılar, diye düşünüyordum şimdi, oysa o zaman sadece tedirgin etmişti beni.
Sayfa 376Kitabı okudu
Reklam
Bugün ayın kaçı Marika ? Aylardan hep eylül, günlerden hep altı, günlerden hep yedi. Bu şehir yarım yüzyıldır sayfası hiç koparılmayan bir takvime mahkum. Bu çocuklar büyüyünce ne olacaklar ? Bu çocukların bazıları hiç büyümeyecekler, bazıları çoktan büyüdüler. İkisinin ortası yok bu mahallede. Eskiden çocuklarını Rum ve Ermeni ustaların yanına çırak verirlerdi Hevida. Siz şimdi kimin yanına çırak veriyorsunuz ?
Yeryüzünden bütün çiçekleri koparabilirsiniz; ama baharın gelmesini engelleyemezsiniz. Pablo Neruda
Sayfa 230Kitabı okudu
Yavaş yavaş ölürler seyahat etmeyenler Yavaş yavaş ölürler okumayanlar, müzik dinlemeyenler Vicdanlarında hoşgörüyü barındıramayanlar Yavaş yavaş ölürler Neruda
Sayfa 227Kitabı okudu
Güçlü adamlar, çoğunlukla karılarının desteği ile başarılı olurlar. Güçlü kadınlar, kocalarına rağmen başarırlar.
Sayfa 197Kitabı okudu
Erich Fromm'un, "On dördünde öldü. Yetmişinde gömüldü" sözü aklına gelirdi. Hayatında istediği hiçbir şeyi gerçekleştirme cesareti gösteremeyen, başkaları ne der diye korkan, mevcut düzenini bozmaktan ürken ve öyle yaşayıp ömür tüketenler için söylenmiş ne kadar doğru bir sözdü.
Sayfa 170Kitabı okudu
Hayır, hiçbir şeyden üzgün değilim Ne bana yapılan iyilikten Ne de kötülük den hepsi aynı şey Ödendi, süpürüldü, unutuldu Geçmiş umurumda değil
Reklam
Hayat başlar ve biter. Nasıl başlayıp nerede sona erdiği değil, ikisi arasına neler sığdırabildiğin önemlidir.
Afrika kabilelerinden birinde bir bebek doğduğunda kabilenin kadınları hep birlikte ormana çekilir ve o bebeğe bir şarkı yaparlarmış. Dikkatle gözlemledikleri bebeğin karakteristik özelliklerini ve gücünü ona anlatan bir şarkı. Sonra, çok sonra bir gün, hayatla başa çıkmakta zorlanıp da kolu kanadı kırılacak olursa o şarkıyı yani kendini hatırlasın diye, Afrikalı bebek o şarkıyı dinleyerek büyürmüş. Günün birinde o şarkıyı tekrarlamayacak kadar kendine inancını yitirdiğinde, onu tanıyan biri ona şarkısını çalarmış ıslıkla. Kendini, gücünü, öz halini hatırlar, kendine gelirmiş. Annelerimiz yaşarken bu şarkıyı duymaya ihtiyacımız olmazmış; çünkü annelerimiz o şarkının kendisiymiş zaten.....
Sayfa 166Kitabı okudu
Evlilik kararı alırken insanlar sonraki yıllarda ortaya çıkabilecek riskleri hesaplayarak evlenmezler. Hep ömür boyu süren saadet temennileri vardır ceplerinde. İllüzyon. Dünya tarihinin en büyük illüzyonu hem de. İnsanlığın devamı için tasarlanmış bir projedir evlilik.
Sevginin olduğu yerde, cesaret vardır . Cesaretin olduğu yerde, huzur vardır. Huzurun olduğu yerde, Tanrı vardır. Ve Tanrı'ya sahipsen, her şeye sahipsindir.
Sayfa 510Kitabı okudu