Bu bereketli topraklar nasıl bu kadar çorak
hale geldi? Ege'nin hüzünlü şairi Seferis'in dizeleriyle, niçin zaman, savaşlar, yıkımlar ve sürgünlerle, çığırından çıkmış bir zaman haline geldi?
Televizyonların durmadan pompaladığı sahte "vur patlasın, çal oynasın" havasının ötesinde, şöyle bir çevremize bakalım. Gördüğümüz nedir? Et kafalı askeri diktatörler, askeri diktatörlere taş çıkartan sivil ırkçılar ve bağnazlar, dini bağnazlığı bayrak edinmiş mollalar, dini ve kitabı sadece para olan, durmadan yüzümüze gülümseyerek yalan söyleyen politikacılar, bizi kurtarmak iddiasında olup, saf ideallerimizi ve duygularımızı sömürerek, bizi bağnaz bir savunucu, kör bir propagandist haline getirmek isteyen eğilimler ... Ve yasaklar, bitip tükenmez yasaklar. Ve kan, kin, nefret, önyargı, göç, gözyaşı. Ve son karanlık; ölüm.