''En büyük düşünceler, en basit olanlarıdır.'' Sineklerin Tanrısı romanındaki en beğendiğim söz oldu. kitaptan bahsedecek olursak eğer, uçağın düşmesi sebebiyle bir grup erkek çocuğunun adada mahsur kalmasını ve aralarında kurdukları düzeni anlatıyor. bu çocukların arasında en büyük olanı 12 yaşında. Fakat farklı düşünceler, tartışmalar ve adadaki bulunma buhranı onların psikolojilerini epey etkiliyor ve dış görünüşünün önemi bitiyor, söylediklerinde, yaptıklarında mantık aramayı bırakıyorlar. Ben kitabı çok sevdim hayal kurarken film izliyormuşum gibi hissettim. Psikoloji açısından değerli bir roman aynı zamanda. Yazarın dili de epey akıcı ve diyaloglar ağır basıyor. Keyifli okumalar diliyorum.