Bibi Satmaz
@Beyaz_klbk
#MTO
Şanlıurfa MEAH
"Bişnev!" "Vesselam"
Talebe, Sağlıkçı
SAÜİF
Şanlıurfa
32 reader point
Joined on January 2022
Şu anda okuduğu kitap
Hümanizm
.. Hümanizm tartışmaları yeni problemlere cevap veremeyen Kilise'nin çöküşünü gören ve onun yenilenmesi arzusundaki "Hıristiyan" düşünürler tarafından bizzat yapılmış ve sürdürülmüştür. Bize sıkça modern bir tartışma olarak aksettirilen Hümanizm tartışmalarının henüz 14.yy'da Occhamlı William ve Francesco Petrarca'nın Papayla tartışmalarında mevcut olduğu ifade edilmelidir. Bu bakımdan bugün insanı Tanrı konumuna yükseltme yahut bir ateizm formu olarak 'insan merkezcilik' çerçevesinde anlaşılan hümanizm, kökeni itibariyle hemen her zaman "Hıristiyan hümanizm"dir.
Sayfa 48Kitabı okuyor
Hümanizm
"Hümanizm bilim değil, dindir. Hümanizm, Hıristiyan mitosunun çürüyen süprüntülerinden bir araya getirilen seküler bir dindir.. İnsanların dünyayı şimdiye dek yaşadıklarından daha iyi bir yer yapabileceklerine dair Hıristiyanlık sonrası inançtır."
John Gray
Sayfa 48Kitabı okuyor
Mutluluk
"Mutluluk, bozdurulan bir çek, satın alınan bir hayvan, koklanan bir gül, tartılan bir buğday ve serilen bir kumaş değildir.
Mutluluk, yüklendiği hakikat sebebiyle aklın ve zihnin teselli bulması, yaşadığı ilke sebebiyle göğsün genişlemesi, kuşattığı hayır ve iyilik sebebiyle kalbin rahata ermesidir."
Sayfa 328Kitabı okudu
Reader Follow Recommendations
"Kör taklit ve başkalarını kimliklerine aşırı bürünme, yetenekleri gömmek, iradeyi öldürmek, yaratılışın gayesi olan farklılık ve çeşitliliği bile bile ortadan kaldırmak demektir."
Sayfa 132Kitabı okudu
"Büyük bir imparatorluk mu istiyorsun? kendine hükmet! "
Sayfa 344Kitabı okudu
"Tanrıların tüm yetenekleri kontrol altına alabilme gücüne sahip tek yeteneği (dış görünüşleri doğru algılama yeteneği) bize bahşedip kalan her şeyi kendi ellerinde tutmuş olmaları ne kadar da yerinde bir karar. Bunun sebebi bize daha fazlasını vermek istemiyor olmaları mıydı acaba? Bana sorarsanız, eğer mümkün olsaydı bize daha fazlasını da bahşederlerdi. Ama bu mümkün değildi."
Epiktetos, Makaleler, 1.1.7-8
Sayfa 278Kitabı okudu
"Karakter, kişinin kendi hayatının sorumluluğunu almak istemesidir ve özsaygının kaynağı da burada yatar."
Joan Didion
Sayfa 214Kitabı okudu
"Eylemler, seçimlerin ifadesidir."
Sayfa 17Kitabı okudu
"Köklü, derin, anlamı bütünlenmiş bir yaşayış, yazmaya; ciddi, kapsayıcı bir yazış da yaşamaya yer bırakmıyor... Hiç unutmamak gerekir ki bizzat yazarlık mesleğinin kendisi, yazmak yaşamak arasındaki mesafe sebebiyle mevcuttur. Bu mesafe asgariye indirilebilir, ama yazmayı ortadan kaldırmadıkça "yaşamak" ondan ayrı düşecektir."
Sayfa 147
"İnsanların pazar ve çarşı ile münasebetleri geçmişte ihtiyaçları giderecek nesneleri teminden ve insanların birbirlerini daha iyi tanımalarının bir vesilesinden öteye geçmiyordu. İnsanın hayatı bu derece iktisadi kıskaç içine alınmış değildi. Buna rağmen şeytanın sancağını çarşıya diktiği bilinirdi. Oysa bugün her yer piyasadır."
Sayfa 81
Hani dün gelecek bizimdi!
"Bugünleri geçmişte geleceğin rüyası diye pazarlayanlar, oturmuş kaos dolu manzaralarını izliyorlar. Kimse aynı sahnede olan o koca yalanın hesabını sormuyor.
Hani gelecek bizimdi?
Hani dün dediklerinizi yaptığımızda biz kazanacaktık? Hani huzur, refah, gelişmişlik, eğitim, kurtuluş nerede? Bizi niye kandırdınız?"
Sayfa 183Kitabı okudu
" Günümüzün Müslümanı İslâmi kaynaklara uzak, hatta ona düşman bir düzen, bir düşünce yapısı ve bir medeniyet içinde yaşadığı için "mevcut duruma!" da dayanmayı imkânsız görüyor. Yürürlükte olan toplum yapısının değerleri onun kulluk görevine uygun düşmüyor. Böylece Müslümanı içinde yaşadığı toplumun gerçek öğelerinden biri olarak anlamamız (o, varlığını tavizsiz bir biçimde ortaya koyup, kendini nassların çerçevesinde kabul ettirmediği sürece) imkânsız."
Sayfa 73
... "Eğer bir düşünce zaman farklılığına, bakış açılarının çeşitliliğine rağmen değerini ve önemini koruyabiliyorsa, o düşüncenin (daha doğrusu o düşünme yolunun) insan varoluşundaki temellerle bağlantılı olduğunu anlayabiliriz."
Sayfa 43
"Müslüman olarak da, insan olarak da sözlerle, bütün sözlerle alâkamız var. Münasebetsizlikten dinimiz sebebiyle kaçınıyor, sözlerle sözlerin hakkını verecek münasebeti ancak ağzımızdan çıkanı kulağımız işittiği zaman kurabiliyoruz..."
Sayfa 13
"Ben dünyayı ıskaladım, dünya da beni ıskaladı. Her ne kadar yetişemediysem de, kaçırdıysam da dünyayı; dünya beni kaçıramadı, yetişemedi bana, yakalayamadı beni dünya..."
Sayfa 12