Bana "senin gözlerin.." diyorlardı, "Açık bıraktığımız şeyleri görmek için bile çok küçük ve zayıftırlar. Sakladığımız hakikatleri nasıl bir cesaretle anlamak istiyorsun?"
Siz, birisine itaat eden ve birisine emredenler; siz, birisinden korkan ve birisini tehdit edenler.. Siz sevemezsiniz. Sevmeyi yalnız bizler biliriz. Bizler; Batı rüzgarı kadar serbest dolaşan ve kendimizden başka Allah tanımayan biz Çingeneler..
Hayır Nevzatcım, aşk öldürmez, eğitimsiz, bencil, ruhsal olarak gelişmemiş insan öldürür. Sorun aşkta değil, sorun nasıl seveceğini bilmeyen insanda. Bu vahşeti daha çok erkekler gerçekleştirdiği için, sorun nasıl seveceğini bilmeyen erkeklerde.
Aşık fedakar olmak zorundadır. Her aşık da öyle söyler zaten. Senin için ölürüm der, dünyayı kırmızı bir halı gibi ayaklarına sererim der, senin için yapamayacağım şey yoktur der. Der de der işte. Ama aşık olduğumuz insanı öldürdüğümüzde onun için değil, kendi öfkemizi yatıştırmak için elimizi kana bularız. Kendi duygularımızı tatmin etmek için. Bunun adı bencilliktir. Korkunç bir bencillik. Vahşetin daniskası.
Aşk gerçekten de kişiye özel bir duyguydu. Birbirine benzer gibi görünse de, her aşk biricikti. İşte tam da bu yüzden, bu kadar güçlü bir duygu, cinayet de içinde olmak üzere insana her türlü kötülüğü yaptırabilirdi.