Beyza Yıldırım
Beyza Yıldırım
@Beyzayildirim
Biraz dramaturg, biraz kütüphaneci ortaya karışık.
10 librarian point
410 reader point
Joined on June 2017
Okuma Hedefleri
Tezer Özlü için Türk edebiyatının gamlı prensesi diyorlarmış... Kendisi aramızdan göğüs kanseri yüzünden cok erken bir yaşta, henüz 43 yaşındayken ayrılmış... Benim Tezer Özlü ve kalemi ile tanışma kitabım oldu "Yaşamın Ucuna Yolculuk"... Gerçek adı Bir İntiharın Izinde olan bu kitapla Özlü ile beraber hem intiharın izini sürdüm hem de onun yollarda geçen, yersiz yurtsuz yaşamının ucuna doğru yolculuk ettim. Bu kadar güzel bir kalem ile karşı karşıya kalacağımı bilmeyerek çıktığım bu yolculukta, yazarın kalemine, cümlelerine hayran kalarak sonlandırdım yolculuğumu. Bu yolculuk bana ne mi kattı? hemen ondan da kısaca bahsedeyim. Özlü'nün kalıplara sığmayan, kuralsız, topluma uymak için kendini zorlayışında kendimi gördüm. Ayrıca çok sevdiği yazar Cesare Pevase'nin izini sürmesinde, intihar ettiği oteli, odayı ziyaret edişinde de kendimi gördüm. Özlü'nün hissettiklerini ben de Oğuz Atay'ın Tutunamayanlar romanını yazdığı eve gidince hissetmiştim. Tarifsiz bir duygu. Ve Tezer Özlü sayesinde yeni iki yazarla daha tanışma fırsatı buldum. Böyle kısa, sürükleyici ve duygu dolu bir yolculuktu benim için Yaşamın Ucuna Yolculuk... Okuyunuz, okutunuz efendim.
Joad ailesinin sanayileşme nedeniyle yerinden yurdundan, toprağından edilişinin hikayesini, hüzünlü bir göç hikayesini konu ediniyor Gazap Üzümleri... Kitabı çok uzun zaman önce almıştım lakin kalınlığı nedeniyle okumaya cesaret edememiştim. Meğerse en okunası, en akıp giden kitaplardan biriymiş. Elimden düşüremedim. Steinbeck'in anlatımı duru, hikaye de samimi olunca kitap akıp gitti. Gazap Üzümleri'ni okurken aklıma Orhan Kemal'in Eskici ve Oğulları romanı geldi. Sonra kendi kendime dedim ki küçük insanların, ekmeğini topraktan çıkaran emek işçilerinin durumu dünyanın neresinde olursa olsun aynı. Hepsi aynı kaderi paylaşıyor. Konum Oklohoma ya da Adana hiç fark etmiyor... Kitabın yüreğe dokunan, sıcak bir yanı var. 30 bölümden oluşuyor. Bir bölüm hikaye bir bölüm hikaye üzerinden yazarın yaptığı sistem eleştirisi şeklinde gidiyor. Bu güzel eseri okuyun-okutun efendim.
Rıfat Ilgaz'ın komünizm propagandası yapmakla suçlandığı şiir kitabı "Sınıf". Kitabın başında mahkemenin tuttuğu tutanak, kitabın içindeki şiirlerin her birinin dönemin iktidarı için neden tehlike teşkil ettiği ayrıntılarıyla yer alıyor. Ilgaz, toplumcu gerçekçi yönünü, toplumun hem burjuva hem de ayaktakımı denen kısmına dair gözlemlerini yansıtıyor şiirlerinde. Benim için gözlemden ve zararsız bir sistem eleştirisinden ileri gitmeyen şiirler için öyle şeyler gerekçe gösterilip (kitabın ismi, kitabın kapak rengi gibi) şair hapse mahkûm ediliyor ki ben okurken şaştım kaldım. Ilgaz, en çok zoruna gidenin ise hapis vesaire değil de zincire vurulmak olduğunu belirtirken ise şaşkınlığım yerini büyük ve derin bir hüzne bıraktı... Hiçbir siyasi görüş taraftarı değilim lakin ülkemizin değerli kalemlerinin ( sağ, sol saçmalığı fark etmeksizin) bu denli haksız yere acılar çekmiş olması beni her zaman üzmüştür... Sözün özü, edebiyatımıza sahip çıkmak adına okuyalım-okutalım.
Reader Follow Recommendations
Nereden başlasam bilemediğim bir inceleme.. En iyisi yazardan biraz bahsetmek olacak. Kitabın yazarı Clarıssa Pınkola Estés, ödüllü bir şair, Jungcu bir psikanalist ve bir cantadora'dır (Cantadora: Latin geleneğinde eski öyküleri toplayıp, muhafaza eden kişi demektir.) Estés, kitabın yazımına 1971 yılında başlayıp yirmi yılı aşkın bir süre
Fatma Aliye ilk olarak 1900'lü yıllarda yazarı olduğu Hanımlara Mahsus Gazete'nin matbaasında yayımlanan "Levayih-i Hayat-Hayattan Sahneler" isimli mektup-romanında, Osmanlı döneminde yaşayan beş kadının birbirleriyle mektuplaşmaları üzerinden aşk, evlilik, toplumsal kadın-erkek arasındaki ilişkilere dair sorunlara değiniyor. 52 sayfadan oluşan bu kısacık romanda toplumun hem çirkin hem de güzel yüzünü görebiliyorsunuz. Ve tabii ki 1900 yılında yayımlanmış olsa da bugün günümüzde de hala ve hala aynı şekilde, değişmeden devam eden kadın sorunlarını da. Kendini ifade edebilen, düşündüğünü çekinmeden söyleyebilen kadın yazarları okumaktan çok büyük bir haz duyuyorum. Bu yüzden bu kitabı da beğenerek okudum. Okumayı düşünenlere de tavsiye ederim.
