Günlük, içeriği bakımından Oğuz Atay'ın: Tehlikeli Oyunlar, Bir Bilim Adamının Romanı, Oyunlarla Yaşayanlar, Eylembilim ve Türkiye'nin Ruhu adlı eserlerini kapsıyor. Yaklaşık 6 sene boyunca farklı aralıklarla vefatına yakın bir süreye kadar yazıyor Atay.
Günlük'te yazarın eserlerinde ele aldığı bu problemlerin çıkış kaynağını bizzat kendi kaleminden dinliyoruz. Ülkenin bulunduğu durum, edebiyat üzerine düşünceleri, insanımız ve onun tutunamaması hakkında ısrarla yazmaya devam etmesini ve insanımızın tutunamamışlığını anlatmaya niçin tutulduğunu/ tutunduğunu..
Bazı zamanlar onun da karakterleri gibi bir insan olduğunu, bireyden yola çıkarak toplumu atlamak gibi bir niyeti olmadığını aksine Türk insanını ve onun davranışlarını anlamak, adlandırmak ve anlatmak için ne denli uğraştığını, kitapların yazım aşamasında neler olduğunu. Bir Oğuz Atay kitabını yazmak ne demektir onu anladım özünde. Bu arada sandığımızdan çok meşakkatliymiş:)
Oğuz Atay'ın amacı karmaşık kitaplar yazmak ve anlaşılmamak değil aslında. Kimi zaman kitaplarını okurken eleme yapıyor bize bunu seziyorum, her sayfada hem de. Bu kitaba tutunabilecek misin, bu basit insanı sözle abarttiğimi bildiğin halde, içindeki basiti, acizi tutunamayanı görüp onun senin içindeki tutunamamışa yardım etmesine izin verecek, bunun için çaba sarf edecek misin?
Kendisinin de dediği gibi,
Ben burdayım sevgili okuyucum, peki sen nerdesin?
...
