İçimizdeki egonun yaşamanın ne olduğunu engellediğini aslında ölüm anı geldiğinde geriye baktığımızda fiziki olarak elimizde bulunanlar dışında hiçbirşey olmadığını ruhsal anlamda herhangi birşey kazanmadığımız yaşamanın gerçek anlamı olan sevgiyi bir türlü yakalayamadığımız arzu kin ve nefretin yaşamımıza yön verdiğini çok açık bir şekilde gösterip ölüm anı geldiğinde ruhsal anlamda sevgiyi bulumayan insanların acı ve korku duyduklarını ölüm sürecinin onlar için bir işkence halini aldığını güzel bir anlatımla ifade etmiş olduğunu görüyoruz. İnsan olabilmenin herhangi bir kıta devlet ırk inanç dil yada renk olmadığını insan olabilmenin gerçekten içten gelen sevgiyle olunabileceğini dünyayı ancak insan olabilmeyi başarabilenlerin yani o sevgiyi yakalayabilerin yaşadığını bize gösteriyor ...
Cinsel isteğin çocukluktan geldiği ergenlikle birlikte pik noktasına ulaştığında ilk cinsel arzunun aile içinde geliştiğini ama yasaklar yüzünden dışa yöneldiğini cinsel fonksiyonun değer verilen sevilen kadınla kısa sürüp iktidarsızlık yaratığını kadını ancak aşağılayıp küçümseyerek cinsel fonksiyonun pik seviyesine ulaşacağını bekaretin günümüz toplumunda tek eşliliğin yaratmış olduğu önemi üzerinde durulup ilkel toplumlarda da bekaretin önemli olduğunu genellikle ergenlik çağında yapay yada doğal yollarla bekareti bozup öyle evlendiklerini bunun sebebinin de ilk gecenin (gerdek ) kadında yaratmış olduğu acı ile birlikte bunu erkeğe karşı şiddet ve ters davranış göstermesine bağlayıp bu acı ile birlikte kadının cinsel olarak soğuk davranmasına neden olacağını söylüyor. Çoğumuz cinsel eğitim almadığımız için şefkat ve cinsel isteği birlikte yürütemiyoruz yürütemediğimiz için de gerçek anlamda birlikteliğin vermiş olduğu o mutluluğu devam etiremeyip aldatmalara yalanlara dolanlara ve başkalarına karşı şehvet duygularını kafamızda yaratıp onları bilinçaltında yaşıyoruz
Hayata yaptığımız herşeyin altında bir neden vardır. Önemli olan insanların neyi niçin yaptığını anlamasında yatar. Yaptığı yanlışın farkında olmayan biri yaptığı yanlışın ardındaki nedeni de göremez
Dünyadaki toplayıcı Avcı kültürden yerleşik yaşama ordan kabileye ordan kent toplumuna ordan uygarlığa ordan imparatorluğa ordan yerel devlet yapılanmasına ordan günümüz sitemin yaratmış olduğu yapıya kadar herşeyin birbirini etkilemisi ve yazının bulunması ile geçmişten ders alınarak sosyal yapıların değişmesinden düşüncenin yaratmış olduğu sistemlerin kuruluş ve yıkım süreçleri hakkında.
Dünya TarihiWilliam H. McNeill · İmge Kitabevi · 2019339 okunma
https://1000kitap.com/kitap/kitap--109944 Tarım ile birlikte yerleşik yaşama adıldı ve tarımın sağladığı artı ürün ile dinler oluştu ve kadın ile erkek arasındaki ayrıca sınıf kavramının temeleri atıldı
Tarım ile birlikte yerleşik yaşama adıldı ve tarımın sağladığı artı ürün ile dinler oluştu ve kadın ile erkek arasındaki ayrıca sınıf kavramının temeleri atıldı