Günümüzün en büyük problemlerinden biri, toplumsal cinsiyet rollerine göre kadınlara/erkeklere atfedilen roller ve zoraki şekilde biçimlendirilmeye çalışılan hayatlarımız… Üniversitedeyken bolca tartışma ortamı bulduğum bu konu üzerinde muhteşem bir kitap bulduğumu düşünerek -büyük bir beklentiyle- Charlotte Perkins Gilman’ın kitabını okumaya başladım ama benim için sonu hüsran oldu…
Kadınlar Ülkesi kitabını ‘’Toplumumuzda kadın ve erkeğe biçilmiş cinsiyet rolleri sadece kadınların yer aldığı bir toplumda nasıl şekillenirdi?’’ sorusunu düşünmeye olanak sunduğu için beğendim. Yazıldığı tarihi göz önünde bulundurursak cesur bir kitap olduğunu söylemekte de haksız sayılmam ama edebi açıdan yaklaşırsak Kadınlar Ülkesi’ni biraz yetersiz bulduğumu söylemek isterim...
.
Feminist yazarlardan Charlotte Perkins Gilman, içerisinde yalnızca kadınların yer aldığı bir ülke resmediyor. Bu ülke sakinleri yaklaşık 2000 yıldır dış dünya ile bağlarını koparmış ama sağlık, teknoloji, üretim vb. alanlarda müthiş gelişme göstermiş olarak anlatılıyor. Bir diğer önemli nokta ise bu ülke kadınları erkeklere ihtiyaç olmadan hamile kalabiliyorlar... Bu gibi önemli konular o kadar üstün körü anlatılmış ki kitabı bitirdikten sonra büyük bir hayal kırıklığı yaşadım. Biraz daha detaya inilseydi bence müthiş bir kitap olabilirdi…