Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Bilge ESPINOSA HIGUITA

Bilge ESPINOSA HIGUITA
@BilgeEspinosaHiguita
Okur
Editör
Kocaeli Üniversitesi - Gazetecilik
İstanbul
27 okur puanı
Mayıs 2024 tarihinde katıldı
440 syf.
10/10 puan verdi
Öteki Renkler
Öteki RenklerOrhan Pamuk
7.9/10 · 665 okunma
Reklam
440 syf.
10/10 puan verdi
Bu kitabı okurken sanki Orhan Pamuk’la karşılıklı oturmuşuz da saatlerce sohbet etmişiz gibi hissettim. Cümlelerin arasında kaybolurken kendimi buldum… Acılar, sevinçler, ilgiler, heyecanlar benzer olunca insanların birbirlerini anlaması gerçekten kolaylaşıyor… Bu sebeple bu kitabı, okurken kendimi dinlendirdiğim kitaplar kategorisine koyuyorum. ** Orhan Pamuk bu kitabında geçmiş dönemlere ait yazılarını, söyleşilerini derlemiş ve bu kitabı ortaya çıkarmış iyi de yapmış, daha çok sevdim kendisini. Okurken bir yandan da motive oldum. Hep bir şeyler yazmak istemişimdir ama bazen kalemi elime alınca ortaya çıkacaklardan korkuyorum. Ama meğerse doğrusu da buymuş insanın her yazdığı bir sanat eseri olmuyormuş zaten.
Orhan Pamuk
Orhan Pamuk
Öteki Renkler
Öteki RenklerOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 2018665 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Bilge ESPINOSA HIGUITA tekrar paylaştı.
Kimse kimseye demokrasiyi hediye olarak vermez. Demokrasi mücadeleyle elde edilir.
Sayfa 174Kitabı okudu
168 syf.
10/10 puan verdi
Maymun ve Öz, 1948 yılında Aldous Huxley tarafından senaryo şeklinde kaleme alınmış distopik bir eserdir. Kitabın alt metninde politika, din/bilim ve etik işlenir. En karanlık distopyalardan biri olarak değerlendirebileceğim bu kitap, senaryo şeklinde kaleme alındığı için ekstra bir dikkat vererek okumayı gerektiriyor, yani ekranda yapılan
Maymun ve Öz
Maymun ve ÖzAldous Huxley · İthaki Yayınları · 2021362 okunma
Reklam
341 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Marjane Satrapi’nin Persepolis’i bende birçok hissi aynı anda yaşattı. Kimi zaman güldüm kimi zaman öfkelendim kimi zaman çok üzüldüm, korktum.. Kitabın bir distopya örneği olmasını isterdim ama ne yazık ki hepsi gerçek 40 yıldır yaşanan acı gerçek. Yerinden, yurdundan, akrabalarından, ailelerinden, hayatlarından edilen yüz binlerce insan... Bu biyografik eserde Satrapi’nin anılarından yola çıkarak günümüz İran Devleti’nin İslami devrimi adım adım nasıl gerçekleştirdiklerini görüyoruz. İran halkının başlarda; ‘’yok o kadar da ileri gidemezler..’’ dedikleri her şeyi bir bir yapan rejim ordusu İran’ı muhteşem bir karanlığa boğar. İslami kuralların hüküm sürdüğü İran’da insanların yaşam tarzlarına keskin bir bıçak iner. ** Kitap hakkında söyleyeceklerim bu kadar. Konu tartışmaya çok açık olduğu için siyasi düşüncelerimi buraya ekleyip ortalığı savaş alanına çevirmek istemiyorum. ** Kitabın diğer basımlarını bilmiyorum ama bu versiyonu gerçekten çok güzel. Çizimleri, renkleri vs. her şey harika. Herkese tavsiye ederim.
Marjane Satrapi
Marjane Satrapi
The Complete Persepolis
The Complete PersepolisMarjane Satrapi · Pantheon Books · 20071,938 okunma
"Barut gelecek. Hiçbir şey bunu durduramaz. -Hep aynı eski hikâye.- İnsanın sayısı artacak ve insanlar savaşacaklar. Barut, insanların milyonlarca insanı öldürmesini sağlayacak ve ancak bu şekilde, ateş ve kanla uzak bir gelecekte yeni bir uygarlık gelişecek. Peki, ne kâr edecek? Eski uygarlık nasıl yok olduysa yenisi de öyle yok olacak. İnşa etmek elli bin yıl sürecek ama yok olacak. Her şey yok olur. Geriye sadece kozmik güç ve madde kalır, daimi bir akış içerisinde, daima hareket ederek, tepkiyerek, sonsuz türleri vücuda getirerek. Papaz, asker, kral... Bebeklerin ağzından tüm çağların bilgeliği dökülür. Bazısı savaşacak, bazısı hükmedecek, bazısı dua edecek, geri kalan herkes de didinip acı çekecek, uygarlığın muhteşem güzelliği ve olağanüstü haşmetli sonu olmaksızın tekrar ve tekrar kanayan cesetleri üzerinde yükselirken... Mağarada sakladığım o kitapları yok etsem de fark etmezdi, kalsalar da yok olsalar da tüm eski gerçekler yine keşfedilecek, tüm eski yalanlar yine yaşanacak ve kuşaktan kuşağa aktarılacak. Ne kâr ...’’
72 syf.
10/10 puan verdi
Çok sevdiğim yazarlardan biri olan Jack London'ın distopik eseri Kızıl Veba, orijinal adı ile The Scarlet Plague ilk kez 1912 yılında tefrika olarak yayımlanmaya başlamış. Tekrar ediyorum 1912… O tarihte böyle bir eser ancak Jack London’ın kaleminden çıkardı... Pandemi döneminde popülaritesi artmıştı bu kitabın ki benim okumam da o aslında tarihlere denk gelmekte... Ülkemizde 2020 yılında İthaki yayınevindeki basımında bir diğer bilimkurgu öyküsü olan ‘’Görülmemiş İstila’’ da yer almakta. . Kitabın konusu kısaca şu şekilde; 2013 yılında başlayan bir salgın nedeniyle milyonlarca insan ölmüş ve insanlık büyük bir yok oluşla karşı karşıya kalmıştır. Yıl 2073‘ü gösterdiğinde ise medeni dünyayı hatırlayan sadece Profesör James Howard Smith kalmış ve vebanın ortaya çıkışından itibaren tüm olanları beraberce yaşam mücadelesi verdiği torunlarına -Edwin, Hoo Hoo ve Tavşan Dudak- anlatmaktadır. Yiyecek bulmanın ve hayatta kalmanın güç olduğu bu dünyada insanlığın tekrardan var olması asıl hedef olur. Profesörün tek isteği gelecek neslin yeni ve medeni bir dünya yaratmasıdır.
Jack London
Jack London
Kızıl Veba
Kızıl VebaJack London · Türkiye İş Bankası kültür Yayınları · 202032,6bin okunma
En erken jeolojik dönemde ilkel bitkisel hayatın bazı formları, kendi yaşamlarının yanı sıra yeni doğmakta olan hayvansal bir hayat olduğunu düşünme gücüyle donatılmış olsalardı, hayvanların günün birinde gerçek birer bitki olacaklarını farz etmeleri onlar açısından çok akıllıca olmaz mıydı? Bu, makinelerin hayatı bizimkinden çok farklı olduğu için bizimkinden daha üstün bir hayat geliştirmelerinin mümkün olmadığını ya da mekanik hayat bizimkinden çok farklı olduğu için hayat bile olmadığını düşünmemizden daha mı yanlış olurdu?
Sayfa 215Kitabı okudu
Kuzunun suçu nedir ki bizler sırf öldürmek için onu büyütüp bakıyor, kendini güvende hissettiriyoruz? Kuzunun suçu toplumun yemek istediği bir şey olma talihsizliğine uğramış olması ve kendini savunamamasıdır. Bu yeterlidir.
71 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.