Batılı olmayanlar, ayrıca Batı ilkesi ve Batı eylemi arasındaki çelişkilere dikkat etmezler. Riyakarlık, çifte standartlar ve yersiz itirazlar evrensellik takıntılarının bedelidir. Demokrasi, Müslüman köktendincileri iktidara taşımaması koşuluyla desteklenir; silahsızlanma İran ve Irak için dayatılan, ama İsrail için dayatılmayan bir konudur; serbest ticaret, ekonomik büyümenin iksiriyken, tarım için bu söz konusu değildir; insan hakları Çin’le ilgili bir meseleyken, Suudi Arabistan’la pek ilgisi yoktur; petrol sahibi Kuveytlilere yönelik saldırıların önü büyük ölçüde kesilir, ama petrol sahibi olmayan Boşnaklara yönelik saldırılar engellenmez. Çifte standartlar pratikte, evrensel ilke standartlarının kaçınılmaz bedelidir.
Sana doğru haberler veren kişileri cezalandırırsan, yanında sadece duymak istediklerini söyleyenler kalır. Bir insanın kendi yansımalarının içinde çürümesi kadar zehirli bir şey olamaz.
Hayat, ölüm, aşk, merhamet ve özlem… müzikle duyulabilir. Çünkü müzik sayesinde, bilinç sahibi olduğumuzdan beri ve tarihimiz boyunca elde etmek için mücadele verdiğimiz hürriyetin en yüksek derecesine ulaşma imkanı verilmiştir bize. Hürriyet’in bu yüksek derecesine başka hiçbir şeyle ulaşamayız. Her yüzyıla özgü dogmaların ötesinde sürekli olarak geleceğe uzanan ve ulaşan tek şey müziktir. Kelimelerle ifade edemediğinizi onun duyurabilmesi de bundandır.
Dünyayı ve üzerinde yaşayan insanları değiştirmek için elli yıl yeterli bir süreydi. Gereken tek şey, sağlam bir sosyal mühendislik bilgisi ile net bir hedef belirleyebilme becerisiydi. Tabii bir de güç.
Çünkü insanlık tarihi davetsiz misafirleri sevmezdi; kahramanlarını kendi seçer, ne kadar usandırıcı bir çabaya girerse girsinler hakkı olmayanları acımasızca geri çevirirdi; talihin ilerlemekte olan arabasından bir kez düşen kişi, arabaya bir daha yetişemezdi.