"Eğer her zaman yaptığınız fiziksel veya başka türlü şeylere bir limit koyarsanız, bu o çalışmanıza ve tüm hayatınıza sıçrar. Limit yoktur.Onlar sadece eşiklerdir ve onlara takılıp kalmamalısınız, onları geçmelisiniz."
- Mustafa Kemal Atatürk
İnsanlarımız, ülkemizin güvenliği uğruna can verirken yarışma programları ve dizilerden gözümüzü ayıramıyoruz. Bana dokunmayan yılan bin yaşasın mantığındayız. Açlık çeken, gurbet çeken, yüreği yanan göçmenlerle dolu her yanımız, ya ben aynı durumda olsaydım diyemiyoruz. Toplumun gerçek sorunlarını çözmeye katkısı olmayan ünlüler, neden toplumun yükünü sırtında taşıyan öğretmenlerin hemşirelerin, ağır iş yapan emekçilerin, ilim adamlarının fizik, kimya profesörlerinin, mucitlerin 100 katı para kazanıyorlar. "Bir kişiye tam dokuz, dokuz kişiye bir pul" Neden? Çölleşiyor insanlık, erozyona uğruyor adamlık, sahi neden? Neden hepsi benim olsun diyoruz ?
Aptolaf'a durmasını söyledim. İlginç bulmuştum herifi. Bazen öyle salaklardan yaşam ve evren üzerine çok akıllıca sözler çıktığı olur...
- "Dünyaya neden pis diyorsun ?" diye sordum .
- Ee pis ya ! 'Senin gibi serseriler benim gibi zavallı yaşlıları ezecek ve hiçbir yasa beni senden koruyamayacak...' Pislik işte !
"Zaman, başarı ve başarısızlık arasındaki boşluğu büyütür. Zamanı neyle beslerseniz zaman onu katlar. İyi alışkanlıklar zamanı müttefikinize dönüştürür. Kötü alışkanlıklar ise düşmana.."
"Milyonlarca insan fiziksel, zihinsel ve ahlaki olarak çürüyor ve kimse bu kokuşmuşluğu hissetmiyor. Herkes alışmış ve kabullenmiş görünüyor böyle mi olmalı?"
"Siz öğretmenler çevrenizi aydınlatan parlak ışıklarsınız, ancak aydın olarak geçirilen yüz binlerce insan halkın eğitimi için ne yaptı? İçlerinde düşünce ve bilginin saf ateşi yanıyor mu? Ne kadar parlıyor, halkını ne kadar aydınlatıyorlar ?"
"Çocukların belki karınları doyuyor, iyi giyiniyor, sağlıklarına dikkat ediliyor ancak zihinlerinin ve ruhlarının sağlığı, saflığı ve güzelliği için çok az emek sarfediliyor."