Mustafa Taha

-Sana mülteci çocukların okuldan atılmasına dair imzaladığın o kâğıt yüzünden haksızlık ettiğimi, aşırı tepki verdiğimi düşünebilirsin. Ama Çaylak, şunu hiç unutma İnsanlığımız zaafa düştüğünde, ciğerlerimize ilk yapışacak mikrop, IRKÇILIK olur...
Sayfa 120Kitabı okudu
Reklam
- Rosa Parks'ı ismini duydun mu hiç? - Yooo! - 1955 senesiydi Rosa Park, genç bir siyahi kızcağızdı. Bütün gün çalışmıştı ve yorgunluktan ayakta Zor duruyordu. İşten çıktı ve evine gitmek üzere otobüse bindi. Ancak o yıllarda Amerika'nın alabama eyaletinde bir siyahi, otobüsün sadece arka bölümünde "renkliler"için ayrılan koltuklara oturabilirdi. Rosa, otobüse bindiğinde, renkliler bölümünde yer kalmamıştı. O da beyazlar için ayrılmış boş bir koltuğa oturdu. Yorgunluktan ölmek üzereydi. - Bu nasıl iş ya! 1955 diyorsun filozof! 1955 ya! - Dinle dinle! - Derken otobüse, beyaz bir öküz bindi! - Ahahaha! Gerçek öküz mü? - Gerçek öküzlerden özür diliyorum. - Eeee... - Geldi ve Rusya'nın başında beklemeye başladı. Rosa'nın başında beklemeye başladı. Rosa, oralı olmadığı nokta beyaz öküz, ondan kalkıp kendisine yer vermesini istedi. Ancak Rosa bunu yapmadı. Kalkmadı koltuktan. - Helâl olsun! - Otobüsün şoförü polis çağırdı. Polisler Rosa'yı zorla kaldırıp tutukladılar.
Sayfa 110Kitabı okudu
-Anladım! Amerika'da, sırf derileri siyah diye insanları köle yapıyordu o zaman! -Aynen öyle. Amerika'da yaşayan kölelik, dünyanın o güne kadar görmediği kadar ırkçı bir kölelikti. Beyaz derililer, siyah derilileri kendilerinin aşağı bir yaratık olarak görüyordu. Açgözü saldırgan köpekler gibi Amerika kıtasına çıkan Beyazlar orada
Sayfa 108Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Elbette hiçbir insan bir başka insanın kölesi olmamalıydı. Bu yüzden İslam, köle edinmenin şartlarını ağırlaştırırken, köleleri azad etmeyi teşvik etmişti. -Azad etmek? -Lûgat okumayı bıraktın mı sen? -Hayır ama bunu bilemedim. -Müslümanlar için köle azad etmek, büyük bir sevap. Ve azad edilmiş, yani sahibi tarafından kayıtsız şartsız, biri daha geri alınamayacak şekilde, özgürlüğü bağışlanmış bir köle, ırkı, milleti, derisinin rengi ne olursa olsun, yeri geliyor, Peygamberin ordusuna komutanlık edebiliyor, bir şehre vali bile olabiliyordu...
Sayfa 103Kitabı okudu
Sevmek, büyük şey! Filozof bana her şeyden önce, sevmeyi öğretti. Buna da, beni severek yaptı. Çünkü sevmek, severek öğretilebilen bir şeydi...
Reklam
Reklam
Reklam