İddia ediyorum hepimiz ateistiz. Ben yalnızca, sizin inandıklarınızdan bir eksik tanrıya inanıyorum. Siz öteki tanrıları neden göz ardı ettiğinizi anladığınızda, benim de neden sizinkini göz ardı ettiğimi anlayacaksınız.
~Stephen Henry Roberts
Öncelikle şunu belirtmeliyim ki gerçekten beni çok etkileyen bu kitabın(çoğu kişide aynı etkiyi bırakmış) neden beni bu kadar etkilediğini düşünmeden edemeyeceğim .
Ilk olarak kitapta bahsedilen yetişkinler gibi olamasam da bir gün ben de onlar gibi olacağımı biliyorum ve yavas yavaş da o çok eleştirdiğim yetişkinler dünyasına girdiğimi
Tablo gibidir hayat, yaşadığın sürece tamamlanmak için gün sayan. Yaşadığın her saniye bir bir, renk renk işlenir. Sürekli ayağının onu götürdüğü yer, aslında aşık olduğu kendi hayatının tablosudur. Kendini izleyenin bile farkında olmadan ayakları her gün onu hayatına götürür. Yokluk ve varlık insanın başına bela olan iki kavramdır. Derler ya;
-Peki dünyanın en büyük yalanı ne ?
-Ne mi? Hayatımızın belli bir anında, yaşamımızın denetimini elimizden kaçırırız ve bunun sonucu olarak hayatımızın denetimi yazgının eline geçer. Dünyanın en büyük yalanı budur.
Öncelikle şunu söylemeliyim ki okuduğum bir çok kitaptan çok daha etkileyici bi kitaptı. Konusunu bilmeden aldım ama kapağı ve başlığı gibi içeriği oldukça güzelmiş. Daha önce de bilim kurgu kitapları okudum ama bu denli çok yönlü bi kitap okumadigima yemin edebilirim. Başlarda kitap biraz sıkıcı gibiydi ama sonra öyle bi içine çekti ki elimden bırakamadım kitabı. Jo ya içimden çok saydım ama aslında o da kötü birisi değilmiş.
Paralel evrenler aslında ilgimi çeken bi konuydu ama karşıma tesadüfen çıkan bu kitapla aklıma daha da yattı diyebilirim.
Şunu da eklemek istiyorum ki kitap bilim kurguyu sonuna kadar mükemmel bi şekilde işledi ve bu da yetmedi sıradışı ama imkansız bi aşk da içeriyordu sonu o kadar şaşırttı ve üzdü ki ne duygu yaşayacağımı bilemedim.
Umarım ikinci kitabı da gelir