Bilse bir kerre o şûh hâl-i perîşânımızı
Rahmedip yakmazdı bu derece cânımızı
Bu ne hikmetdir acep yâreme tes’ir etmez
Kâfir îmâna gelir dinlese efgânımızı
Desem ki yeryüzüne beş peygamber geldi
Beşincisi sensin
Desem ki iki kişi kaldık dünyada
İkincisi sensin
Desem ki birisi var yeri göğü var eden
O da sen olurdun
Sana tapmak için
Kilden bir heykel yapardım güzelliğince
Bilsem ki sen Tanrı’dan iyisin
Bilsem ki Tanrı senden güzel değil
Evrak ile ilân olunur cümle nizâmât
Elfâz ile terfîh-i ra'iyyet yeni çıktı
(Bütün düzenlemeler bazı kâğıtlar ile ilan olunur, söz ile halkın refaha eriştirilmesi ise yeni çıktı)
İkbâl için ahbâbı siâyet yeni çıktı
Bilmez idik evvel bu dirâyet yeni çıktı
(Yükselmek, iyi bir mevkiye gelmek için dostlarını çekiştirmek yeni çıktı, önceleri bu beceriksizliği bilmezdik, bu da yeni çıktı)
"Cumhuriyetin çocukları! İşlerinizle, başarılarınızla sizsizesiniz. Arada hail yoktur. Başınız yüksek, omuzlarınız dik ve serbesttir."
Medeni Bilgiler Ve Mustafa Kemal Atatürk'ün El Yazıları - Afet İnan, s.293