Dün gece bitirdiğim, Osamu Dazai’nin efsanevi eseri İnsanlığımı Yitirirken, okurken her sayfasında adeta çatlak, küflü bir aynaya bakıyormuşçasına kendimi gördüğüm ve uzun süre etkisinden çıkamayacağıma emin olduğum bir kitaptı. Onlarca yıl önce hassas bir ruhun kaleminden dökülen kelimeleri bu kadar kendime yakın hissettiğim bir diğer kitap da Sartre’dan Bulantı olmuştu. Çevirdiğim her sayfada kendimin bile dile getiremediği duyguların yüzüme vurulması rahatsız bir karın ağrısı yaratırdı bünyemde. Bu hissiyatı özlemişim. Nihayetinde her iki kitap da baş ucumda yer almayı sonuna kadar haketti. Işıklar içinde uyusunlar.