POYRAZ: Yaz bakalım. Anne baba çocuk ve televizyondan oluşan toplumun en küçük yapısına aile-i çekirdek ya da çekirdek aile denir...
Türk tipi aile modelinde önem sırasına göre başrol babanındır. Sonra kaç yaşında olursa olsun erkek çocuk gelir. Sonra televizyon, beyaz eşyalar, mobilyalar, gardırop, portmanto, en son da anneler gelir...
Kıymetli annelerimiz boş vakitlerinde cepheye mermi taşır, bulaşık yıkar, ütü yapar. Babalarımız hayal kırıklığı, sürekli bir "Ah ulan ben genç olacaktım" duygusu, at yarışı ve futbolla beslenirken annelerimiz daha ekonomiktir. Onlar sadece televizyondan yayılan radyasyonla beslenirler...
İşte yukarıda bahsi geçen bu sevgisiz ve soğuk ve sıkılgan yapıya Türk Tipi Aile denip başka bir coğrafyada eşi benzeri yoktur.
İSA: Poyraz Abi bu ne biçim aile ya? Kimse kimseyi sevmiyor mu?
POYRAZ: Seviyor da göstermeyi beceremiyor.
Cevher Albay: Sen yalnızlığı bilmezsin.
Poyraz: Ben mi bilmem. Bu yalnızlığı icat eden adam benim be. Yüksek lisansımı, mastırımı yaptım haberin yok senin. Dünyadaki bütün yalnız, kederli ve mutsuzlar bana telif ödüyor Albayım.
"Melody seçme şansın olsaydı konuşabilmeyi mi isterdin yoksa yürüyebilmeyi mi?"
Konuşmak. Tahtamda işaret ettim. Kelimenin üzerine tekrar tekrar vurdum. Konuşmak. Konuşmak. Konuşmak...