Çok etkileyici ve sürükleyici bir kitap: Okurken kendinizi kitaptaki hayalperest gibi hissederek oradan oraya sürüklenip ve kitap bittikten sonra belki de o anda hissettiklerinizi ve nerde olduğunuzu hatırlayamayacaksınız. Okurken ayrı zevk alıp; bittiğinde apayrı bi zevk alacaksınız.
Kesinlikle herkesin okuması gereken bir kitap.
Şimdi de biraz kitabın içeriğinden bahsedelim...
Herkesi tanıyan (evleri bile...) fakat hiçkimsenin onu tanımadığı bir hayalperestimiz var.O kadar yalnız işte...Sonra bir gün çok mutlu ve kendi kendine şarkılar söylüyor ve o gün biriyle tanışıyor: “Nastenka” Hikayemiz böyle ilerliyor. Birbirine benzeyen hisler,yaşanmışlıklar...Okurken hem Nastenkenya’yı anlamaya çalışıp hem de hayalperestimizi düşünürken kendimizi buluyoruz adeta!
Şunu da söylemeden edemeyeceğim Nastenka’yı biraz haksız buluyorum. Evet, herkes herkesi sevmek zorunda değil dost da olabilirlerdi ama o hayaller kurulmasaydı keşke. Hayalperestimize çok üzülerek bitirdim kitabı.(Gerçek hayatta olduğu gibi bir sürü keşkelerimiz var yine) Daha fazla spoiler vermeden bir alıntıyla incelememi sonlardırmak istiyorum.
“Sonuçta hüzünle yalnız kalır insan, tam anlamıyla yalnız ve hatta yazıklanacak bir şey bile olmaz – hiç, tam olarak hiç... Çünkü kaybolup giden her şey, her şey hiçtir, aptalca, yuvarlak sıfır, yalnızca hayaldir!”