“Aşk odu evvel düşer maşuka andan aşıka/ Şem’i gör kim yanmadan yandırmadı pervaneyi”
‘ Önce mum yanacak ki pervane onun ışığına gelsin, yansın yakılsın…’
“Sonraki günlerde de değişen bir şey olmadı: hüzünle sevinç, umutla düş kırıklığı sürekli iç içeydi; belirsiz bir duygu, ama daima yabancı olmak ve alışamamak…”