Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kübra

Kübra
@Bkubraaa
Ve bu kitap benim vücudum, Ve bu söz benim ruhum.
Hayatım bir film olsaydı, izlerken ya uyuyakalır ya da yarısında çıkardım.
Sayfa 76
Reklam
Asıl mesele de bu işte. Zaman ne kadar geçerse geçsin, bazı konularda hiçbir şeyi değiştirmez. Elinden malını mülkü, varını yoğunu alsalar, bundan ölmezsin. Bunları yine edinebilirsin. Ama senin onurunu kırar, ruhunu öldürürlerse, işte buna çare yoktur.
Sayfa 87
Hayat, kalbinden geçen şarkıları şöyleyecek bir şarkıcı bulamadığında, zihnindekileri konuşacak bir filozof meydana getirir.
Sayfa 14

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Şunu hatırlamalısın ki, onları yakmazsan onlar seni yakar.
Sayfa 150
Hayret ve varolma tıkandı Hayret ve hayâ tıkandı Hayret ve hayret ve hayret İlk kez geriye dönmek gerekiyor
Sayfa 83
Reklam
"İnsanlara dikkat et Zeus. Onlar yeryüzünün en güvenilmez mahluklarıdır. Eğer boş bırakırsan, seni daha önceki tanrılar gibi acımasızca çıkartırlar hayatlarından. En küçük bir vefa duygusuna kapılmadan unuturlar. İnsanlara dikkat et Zeus."
Sayfa 168
Babasının gölgesinde yaşayan çocuklar asla büyüyemezler. Babasına muhtaç olanlar hiçbir zaman özgür olamazlar.
Sayfa 44
Köpeklerin yaralı, acıdan ciyak ciyak bağıran başka bir köpeği boğduğu gibi insanların da onu öldüreceklerini hissediyordu. İnsanlardan kurtulmanın tek yolunun yaralarını onlardan gizlemek olduğunu biliyordu. Acısıyla tamamen yalnız olduğunu bilmesi umutsuzluğunu daha da arttırıyordu...
Sayfa 660
Biz, özgür olmaktan korkuyoruz aslında. Yerleşik düzenin dikte ettiği, herkesin de karşılıklı olarak kabullendiği tutum ve davranış sınırları içinde kalmak istiyoruz. Bizi nihai bağımsızlığa götürecek adımı atmaya cesaret edemiyor, kendi içimizdeki sese kulak vermekten çekiniyoruz. Çünkü öyle yaptığımız zaman, bize genellikle deli deniyor. Bize deli denmesinin ve deli muamelesi yapılmasının sonuçlarına katlanacak gücümüz yok.
Sayfa 53
Uyku onun için unutmak demekti; uyandığı her sabahı kederle karşılıyordu. Hayat onu kaygılandırıyor, sıkıyor, zaman ise eziyet gibi geliyordu.
Sayfa 465
Reklam
Kendi başının çaresine bakmış bir kızın gözleri yumuşak ve kibar olmaz, mesela... Mesela sizinki gibi olmaz.
Sayfa 121
Bazen kalbin açılabilmesi için kırılması gerekir.
Sayfa 16
Güçsüz insanlarız biz sevgili dostum. Vurdumduymazdım, neşeli ve sağlıklı bir şekilde mantık yürütebiliyordum. Manen güçsüz kalır kalmaz hayatın kaba bir sillesini yemem yetti. Sonrası bezginlik... Güçsüzüz biz, zavallı yaratıklarız. Siz de öylesiniz sevgili dostum.
Sayfa 65
Her neyse; hayat her durumda sonu kötü biten bir hikaye değil midir zaten?
Sayfa 224
Hayat, fazla kafa yormadan idare etmeyi sağlayan bütün anlamlarını yitiriverir. En akıllıca saydığınız fikirlerinizin saçmalığını, en içten duygularınızın yapmacıklığını kavrarsınız. Aslında hiçbir konuda bir fikriniz bulunmadığını, aslında hiç kimseye karşı bir şey hissetmediğinizi ve tüm evrenin de size karşı aynı gaddarca kayıtsızlık içinde olduğunu...
Sayfa 119
Çünkü herkesle aynı şeyleri okuyunca, ister istemez herkes gibi düşünürsün. Bu kaba ve zevksiz insanların dünyasıdır.
Sayfa 45
Reklam
Hepimizin zor zamanları oluyor. Anlamsızlığın üzerimize çöktüğü, bizim her şeyi hor görüp alaycı batağına saplandığımız günler. Sevgiye ve işlerin sonundaki daha iyiye gideceğine inanmaktan vazgeçtiğimiz anlar. Böyle bir anda, cılız ve titrek bir çocuk sesinin güzel bir şarkı söylediğini duymak bir lütuf olmalı.
Sayfa 179
Her şey gözüme anlamsız göründü. Öyle birdenbire. Kendi yaşamım, diğerlerinin yaşamı, tüm dünya... Hiçbiri bir bütün etmiyor, birbirlerine uymuyordu.
Sayfa 11
İnsan bazen öyle bir sınıra gelir ki, onu aşamaz mutsuz olur; aşar, bu kez belki daha mutsuz olur!...
Sayfa 281
"Birini çok sevmişsem, adını asla başkalarına söylemem.Onlara ait bir parçayı başkalarına teslim ediyormuşum gibi gelir bana. Modern yaşamı harikulade ya da gizemli kılabilen yegâne şey de budur bence. En basit şey bile gizlendiğinde güzelleşir."