Bir zaman uluyup uluyup sonra ortadan kaybolan yaygaracı mahalle köpekleri vardır hani.Ortaya çıkıp sağa sola bir süre havladıktan sonra kapışacak kimse bulamayınca inine dönen;dönüp de kuyruğunu kısıp şamatası sönen;bir süre sonra da etrafta kimsenin ciddiye almadığı köpekler...Eski kocam bunlardandır biriydi işte.Bazı erkeklerin hikayesini anmak bile yorucudur.
“Aslında kendime karşı utanç duymamı gerektiren belli bir şey de yok,” dedi. “Hiçbir şey. İçimi dökmek için konuştuğumu da sanmayın. Ama insanlığı düşününce rahatım kaçıyor.”