Ahmet Ünal

“Gel, birlikte gidelim, bir deniz kenarı olalım” diyordum. O, yaşamı boyunca hiç denize girmediğini, güneşte gövdesini yakmadığını yazıyordu. “Gel” diyordum. “Bizi bir deniz bilir. Bir deniz bizi olduğumuz gibiliğimizle sarar, bağrına basar.” Gelmedi..." diyordu Cavit Kürnek. Çünkü Arkadaş: "BEN yüzmeyi bilmem. denizi sevmem, çünkü yüzmeyi bilmem. bacaklarımı hiç mayo giyip güneşte yakmadım. ben mayo giymedim hiç." diyordu. Sonrasında, tartışmalar, suçlamalar, kırgınlıklar ve kesilen arkadaşlık. Kürnek, 5 yıl önce bir Şubat gününde ayrıldı aramızdan. Tüm o kırgınlıkları, hataları, yanlışlıkları dünyada bırakarak gitti Arkadaşın yanına, elinde bir deste umut çiçeğiyle. Sina Akyol, Arkadaş'la, 1970 yılının Nisan ayında tanışmış. Ankara' da... Kızılay'a doğru giderken, bir şiir gecesi çıkışında... Aralarındaki bazı farklılıklar, farklılaşmalar olsa da, Arkadaş'ın son zamanlarında araları biraz açılsa da, yine de devam eden bir arkadaşlık. "Ankara'da, Zafer Çarşısında gördüm Arkadaş'ı. Arkadaşlarıyla birlikte, oturmuş çay içiyordu. Uzaktan selâmlaştık. Nasıl olsa yarın bilemedin öbür gün... yakından selamlaşırdık (!) Olmadı. Selâmlaşamadık." Yarın, belki öbür gün... Ama sonra ölüm. En az yaşam kadar gerçek ölüm, Akyol'u da, yine bir Şubat günü, aldı bizden. İki dostundan çok daha öncesinde, 1973 yılının bugününde, Arkadaş Zekai Özger hayata gözlerini yumdu. Yaşasa 76 yaşında bir ihtiyar olacaktı. Olamadı. Sonsuzluğunun 51. yılında, sakalsız oğlanı, büyük bir saygı ve derin bir sevgiyle hatırlıyoruz.
Ahmet Ünal

Ahmet Ünal

@Bloodyking
·
21 August 2021 20:05
Sina Akyol
Ankara'da, Zafer Çarşısında gördüm Arkadaş'ı. Arkadaşlarıyla birlikte, oturmuş çay içiyordu. Uzaktan selâmlaştık. Nasıl olsa yarın bilemedin öbür gün... yakından selamlaşırdık (!) Olmadı. Selâmlaşamadık. En son, morgda gördüm onu. Tabutunun içinde... Alnındaki izleri sorduğumda, yapılan otopsinin izleri olduğunu söylediler. ...................... 73 yılının 9 Mayıs günü uğurladık Arkadaş’ı. Üstüne çiçek ve toprak attık. Ve bir süre, inanamadan yaşadık ölümüne. ......................
Reklam
Kemal Özer demiş lakin bunu yazan Can Kemal Özer. Bu eleman da zamanında hoca efendim de hoca efendim diye ortalıkta dolananlardan biri. Oradaki kemik bitince başka yerde havlamaya başlamış. Gelelim boktan iddialarına: Starbucks, Mcdonald şubelerinin kapanmamasını Kemalist'lere bağlamış. Dışişleri Bakanlığının sayfasından alıntı yapayım: (Meraklısına site linki: mfa.gov.tr/yabanci-sermaye...) "Türkiye yabancı sermayeye kapılarını yasal anlamda 1950’lerde açmıştır. 1954 yılında çıkarılan 6224 sayılı Yabancı Sermayeyi Teşvik Kanunu liberal bir görüşle hazırlanmıştır." Bilin bakalım o zaman kim iktidarda :) Turgut Özal ile 1980 sonrasında Türkiye’nin ekonomisini dışa açması, liberalizasyon politikalarının yürürlüğe konması, tüm yabancı sermaye yatırımları için tam yetki ile Yabancı Sermaye Dairesi kuruldu. Burada da siyasal islamcı iktidar :D Yazar demeye bin şahit isteyen bu Özer denen varlığın şikayetçi olduğu McDonalds 1986'da, Starbucks da 2003'te ilk şubelerini açtılar. Nedense hep siyasal islamcılar döneminde :D Şaka falan bir yana bunun gibi hiçbir mantığa oturmayan zavallı düşünceleri ve tipleri ciddiye almak bile gereksiz. Suratına tükürsen şükür diyecek bu parazitler böyle yalanlar söyleyedursun, siyasal islamcı iktidar ve yandaşları da İsraille ticarete devam etsin: x.com/metcihan/status...
Şeyma

Şeyma

@Seymakcby
·
03 May 11:17
Türkiye'de hiçbir Starbucks ve McDonald's şubesinin kapanmamış olması akıl alır şey değil. Ama bunun da bir sebebi var. İsrail yanlısı kemalist ve putperest tayfa ile kemalist eğitimin rahle-i tedrisinden geçmiş, gelenek, inanç ve değerlerinden mahrum bırakılmış gençler buraları tercih etmeyi sürdürdü. Türkiye bu kompleksi aşmalı.
Sayfa 1 - Kemâl ÖzerKitabı okuyor
O an
Ne zaman şiir yazıp Dışarı çıksam evden Ilık bir akşamdır o an Ve alacakaranlık... Selam, gökyüzü! Merhaba, aydınlık Ay! Her şeyde ben varım Ve her şey bendedir o an. Hava işte, şaşırtıcı buluş. Nefes almak, Her türlü keşiften üstün. Bu hava, Bu nefes tek varlığım benim. Ve bu varlık Sanmayın ki Bir şaka. Ne zaman şiir yazıp Dışarı çıksam evden Ilık bir akşamdır o an Ve alacakaranlık... Muhran Maçavariani

Reader Follow Recommendations

See All
dut
Neredeyse eve girecek dut, Başımı okşayacak neredeyse... Seslenip göz kırpıyor sürekli Ulu ağaç, zümrüt yeşili... Nasıl fısıltılar duyuyor kulaklarım? Nasıl fısıltılar? Dağlayıcı, yakıcı... Neredeyse eve girecek dut, Elini belime dolayacak neredeyse...
Ana Kalandadze
Ana Kalandadze
Kısıtlama bildirimleri üzerine:
Sevgili
1000Kitap
1000Kitap
1000Kitap Destek
1000Kitap Destek
, bir alıntıya yorum yapmak istedim ve tam yorumumu paylaşacakken günde en fazla 75 yorum yapabilirsiniz, bu iletiyi paylaşacakken de 50 ileti paylaşabilirsiniz diye uyarı geldi. Sanırsam alıntıda da böyle bir kısıtlama var. Birincisi ben günde bu kadar çok şey yapmadım, ikincisi neden böyle bir kısıtlama var? Bu kısıtlama yeni okur, okur ve sıkı okurlarda değişiklik gösteriyor mu? 1K Premium'lu (adı bu muydu?) kullanıcılara da bu kısıtlamaları yapıyor musunuz? Yoksa sadece bir hatadan dolayı mı böyle oluyor?
Reklam
Okuma durumlarında yaşanan bug
1000Kitap
1000Kitap
1000Kitap Destek
1000Kitap Destek
Bir okurun okuma durumunu beğenmek istediğimde, "Bu gönderi yayında değil" uyarısı alıyorum. Okurun sayfasına girdiğimde ise aynı kitaba dair okuma durumu değişmemiş gözüküyor. Ya okuma durumunu beğenmeye engel bir bug var ya da okur gönderiyi kaldırmasına ya da değiştirmesine rağmen akışta ve kendi sayfasında gönderi kaldırılmamış gözüküyor. Her iki durumda da 1K sıçışta.
Şu uygulamaya kitap eklemek kadar güzel bir şey yok.
Laiklik ilkesini benimsemiş ve bu ilkeye sıkı sıkıya bağlı kalması gereken Türkiye Cumhuriyeti'nin millî eğitim sisteminin esaslarına bakalım: Millî eğitim sistemimizin planlanmasında ve uygulanmasında devletimizin dayandığı ilkelere uygun olarak şu esaslar gözetilmelidir: - Öğretim birliği. - Karma eğitim. - Eğitimin yaygınlaştırılması. - İlköğretimin zorunlu ve parasız olması. - Öğretimde teori ve uygulamanın birlikte yürütülmesi. - Öğretim programlarının sosyal hayatın ihtiyaçlarını ve çağın gereklerini karşılaması. - Öğretim programlarının millî ve bilimsel olması. - Eğitim ve öğretimde disiplin ilkesi. - Eğitimde öğretmenin önemi ve rolü. Millî eğitim sistemimizin gözeteceği esaslar, Atatürk'ün eğitim hakkındaki şu görüşlerine dayanır: "Millî eğitim programımızın temel taşı, cahilliğin yok edilmesidir. Cahillik yok edilmedikçe yerimizdeyiz. Yerinde duran bir şey ise geriye gidiyor demektir. Bir taraftan genel olan cahilliği yok etmeye çalışmakla beraber, diğer taraftan toplumsal hayatta bizzat faal ve faydalı, verimli elemanlar yetiştirmek lâzımdır." ŞİMDİ ADAMA SORARLAR, derler ki milli eğitim sistemimizin hangi ilkesi Ebu Cehil yetiştirmeye neden oluyor?
Ömer Dündar

Ömer Dündar

@Hitamulmisk
·
30 June 2023 19:03
Çocuklarını laik sistemin okullarına teslim edenin, hasat vakti toplayacağı şey Ebu Cehil karpuzu olacaktır..
Milan Kundera dedemi kaybettik. Bugünü de yasla geçirdik.
Ne kadar cahilce ve sorumsuzca sözler bunlar. Çocuklara 11-12 yaşına gelene dek dinle ilgili soyut kavramları öğretmeyin (ki din zaten soyut bir kavramdır). Çünkü çocuklar (çoğunlukla) 11-12 yaşına gelene kadar soyut kavramları yetişkinler gibi kavrayamazlar. Ancak bu yaşlardan sonra soyut kavramları kavramaya başlarlar. İslam'da çocukların günahlarının yazılmaya başladığı yaşa bakarsanız yine 11-12 yaşlardan bahsedildiğini görürsünüz. Ki bu yaşlar ergenliğin başlangıç zamanlarıdır. Eğer gider 6-7 yaşındaki çocuklara Allah'ı anlatmaya çalışırsanız, onların gelişimlerine fayda değil tamamıyla zarar vermiş olursunuz. İslâm'ı öğreteceğim diye çocuklara zarar vermeyin. Dini eğitimi çocukların gelişimine uygun olarak öğretin. Cahil cahil konuşup da adamı sinir etmeyin.
Post out of use
Reklam
Bu ve bunun gibi yüzeysel oluşumlar, kendi aptalca düşüncelerini dini kullanarak, daha doğrusu sömürerek, kabul ettirmeye çalışır. Üç kuruşluk akıllarıyla sizin hayatınıza karışabileceklerini sanırlar. Başkaları "açık(?)" giyinince suç ama kendisi öküz gibi onlara bakarken suç değil :D Bir de açık(?) insan görünce bozulan ahlaklarıyla ders vermeye falan kalkışıyorlar. Ulan sen git önce ağzından düşürmediğin nefsine hakim ol iki dakika.
Post out of use
Hoş Gelen Kitaplar:
Mekana yeni giriş yapan kitaplar: hizliresim.com/kbylfg0 hizliresim.com/agxssda hizliresim.com/rcw2wt1 hizliresim.com/f54m3ls Evet, sıkı okur değilim, fotoğraf paylaşamıyorum :D
Sayın
1000Kitap
1000Kitap
okur sıralamalarında neden sadece "sıkı okurlar"a yer veriyorsunuz? Diğer kullanıcılarınızın sıralamaya girecek değeri yok mu gözünüzde? Neden sıralamaya girmek için sıkı okur olmak zorunda kalalım? Mesela neden en çok alıntı ekleyenler sıralamasında yer almak için inceleme yapayım? Neden böyle salak saçma bir dayatma yolunu seçtiniz?
603 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.