Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ahmet Ünal

Sabitlenmiş gönderi
Hayat ölesiye nefret ediyorum ölesiye çılgınca seviyorum seni ölüm yalnız sen tut ellerimi
Reklam
İngilizce kelimelere yanlış demek 🙄 Kafanız mı iyi abicim? Türkçe karşılığını kullanalım desene, yanlış kelime ne demek?
1000Kitap

1000Kitap

@1000Kitap
·
07 Mayıs 10:04
Sosyal Medyada kullanılan bazı yaygın yanlış kelimeleri listeledik sevgili okurlar. 1000Kitap’ta ‘Dilin doğru kullanımı’ ilkemiz gereği doğrularını kullanıyoruz. Listemize katkılarınızı bekliyoruz.
Ahmet Ünal tekrar paylaştı.
Padişahların sarayına en güç giren şey doğruluktur, onların tarafında bulunan kimseler doğruluğu kendilerinden bile saklarlar, çünkü bunlar hasr-ı inzâr ettikleri hükümet lezzeti içinde ve merkezinde yaşadıklarından ahalinin çektiği zahmet yine ahalinin tembelliklerinden zannederler

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
“Gel, birlikte gidelim, bir deniz kenarı olalım” diyordum. O, yaşamı boyunca hiç denize girmediğini, güneşte gövdesini yakmadığını yazıyordu. “Gel” diyordum. “Bizi bir deniz bilir. Bir deniz bizi olduğumuz gibiliğimizle sarar, bağrına basar.” Gelmedi..." diyordu Cavit Kürnek. Çünkü Arkadaş: "BEN yüzmeyi bilmem. denizi sevmem, çünkü yüzmeyi bilmem. bacaklarımı hiç mayo giyip güneşte yakmadım. ben mayo giymedim hiç." diyordu. Sonrasında, tartışmalar, suçlamalar, kırgınlıklar ve kesilen arkadaşlık. Kürnek, 5 yıl önce bir Şubat gününde ayrıldı aramızdan. Tüm o kırgınlıkları, hataları, yanlışlıkları dünyada bırakarak gitti Arkadaşın yanına, elinde bir deste umut çiçeğiyle. Sina Akyol, Arkadaş'la, 1970 yılının Nisan ayında tanışmış. Ankara' da... Kızılay'a doğru giderken, bir şiir gecesi çıkışında... Aralarındaki bazı farklılıklar, farklılaşmalar olsa da, Arkadaş'ın son zamanlarında araları biraz açılsa da, yine de devam eden bir arkadaşlık. "Ankara'da, Zafer Çarşısında gördüm Arkadaş'ı. Arkadaşlarıyla birlikte, oturmuş çay içiyordu. Uzaktan selâmlaştık. Nasıl olsa yarın bilemedin öbür gün... yakından selamlaşırdık (!) Olmadı. Selâmlaşamadık." Yarın, belki öbür gün... Ama sonra ölüm. En az yaşam kadar gerçek ölüm, Akyol'u da, yine bir Şubat günü, aldı bizden. İki dostundan çok daha öncesinde, 1973 yılının bugününde, Arkadaş Zekai Özger hayata gözlerini yumdu. Yaşasa 76 yaşında bir ihtiyar olacaktı. Olamadı. Sonsuzluğunun 51. yılında, sakalsız oğlanı, büyük bir saygı ve derin bir sevgiyle hatırlıyoruz.
Ahmet Ünal

Ahmet Ünal

@Bloodyking
·
21 Ağustos 2021 20:05
Sina Akyol
Ankara'da, Zafer Çarşısında gördüm Arkadaş'ı. Arkadaşlarıyla birlikte, oturmuş çay içiyordu. Uzaktan selâmlaştık. Nasıl olsa yarın bilemedin öbür gün... yakından selamlaşırdık (!) Olmadı. Selâmlaşamadık. En son, morgda gördüm onu. Tabutunun içinde... Alnındaki izleri sorduğumda, yapılan otopsinin izleri olduğunu söylediler. ...................... 73 yılının 9 Mayıs günü uğurladık Arkadaş’ı. Üstüne çiçek ve toprak attık. Ve bir süre, inanamadan yaşadık ölümüne. ......................
Ahmet Ünal tekrar paylaştı.
ah nasıl ayrılır aşk ve dostluk birbirinden can canı sever ötesi yok bunun çocuk ölümü ve ölümün ölümsüzlüğünü çocuğu ve çocuğun ölümsüzlüğünü sevgiyi ve sevginin ölümsüzlüğünü ah elbette aşktır dostluğu mayalayan
Reklam
Ahmet Ünal tekrar paylaştı.
Merhaba Canım
ben az konuşan çok yorulan biriyim şarabı helvayla içmeyi severim hiç namaz kılmadım şimdiye kadar annemi ve allahı da çok severim annem de allahı çok sever biz bütün aile zaten biraz allahı da kedileri çok severiz hayat trajik bir homoseksüeldir bence bütün homoseksüeller adonistir biraz çünki bütün sarhoşluklar biraz freüdün alkolsüz
Ahmet Ünal tekrar paylaştı.
biz üçyüz yurtseverdik bir gün sularken çiçeklerimizi üçbin kişilik düşman ordusu ve onun paralı sivil askerleri saldırdılar yurdumuza birden bastırıldık kötü bastırıldık
108 syf.
·
Puan vermedi
·
25 saatte okudu
Adlandırılmayan Yoktur
Adlandırılmayan Yokturİlhan Berk
7/10 · 167 okunma
Cv
Sıkıntıdan hiç kurtulamadım. Çünkü sıkıntının yüce bir etiği var. Bilmiyorum sıkıntı üzerine de bir deneme yazar mıyım... Kendimi hep sıkıntı olarak gördüm ve her yere de taşıdım. Sıkıntı yazılamaz belki, yazmak da istiyorum ama. Nerdeyse “sıkılıyorum, öyleyse varım” diyebilirim. Böyle yaşıyorum ben. Aynı zamanda insani bir yön de buluyorum sıkıntıda. Sıkılmayan insan yaşamıyordur diyebilirim. Bir şey daha var ki o da: kitaplarımı ve odamı dünyanın her tarafına götürebilsem, taşıyabilsem, belki dünya o kadar sıkıntılı olmayabilir. Sıkıntıyla yapışık yaşıyorum adeta. Tepeden tırnağa sıkıntının içinde dolaşıyorum.
Sayfa 78 - Yapı Kredi Yayınları, İstanbul, 2006.Kitabı okudu
16,8bin öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.