Başarı, itibar, para, güç, hemen hemen tüm enerjimizi bunları nasıl elde edeceğimizi öğrenmeye harcarız. Sevmeyi öğrenmeye ise verecek hiçbir şeyimiz kalmaz.
İnsanın sevgiyle birleşmedikçe yalnız olduğunun farkına varması, utanma duygusunun kaynağıdır. Bu, aynı zamanda suçluluk duygusu ve korkunun da kaynağıdır.
Hastalık sert pençeleriyle karşıt duyguları kalpte sıkıştırır: korku, inanç, yılgınlık, küfür, tevazu ve umutsuzluk. Hastaya sorgulamayı, düşünmeyi ve dua etmeyi öğretir, ürpermiş gözlerini boşluğa dikmeyi ve korkusunu götüreceği bir varlık bulmayı öğretir.
Dünyanın her yerinde okullar toplum üzerinde eğitim karşıtı bir etki oluşturdu: çünkü okul eğitim konusunda uzmanlaşmış bir kurum olarak kabul edilmektedir. Okulların başarısızlıkları çoğu insan tarafından eğitimin çok maliyetli, çok karmaşık, her zaman gizemli ve çoğu zaman neredeyse imkansız bir görev olduğunun kanıtı olarak kabul edilir.
Kurumsal bir karşılığı bulunan her basit ihtiyaç, yeni bir yoksul sınıfı oluşturur ve yeni bir yoksulluk tanımı ortaya çıkarır.
On yıl önce Meksika'da kişinin bir evde doğması, o evde ölmesi ve arkadaşı tarafından gömülmesi normaldi. Kişinin sadece ruhsal ihtiyaçları kilise tarafından karşılandı. Şimdi ise kişinin yaşamının evde başlayıp evde bitmesi ya yoksulluğun ya da özel bir ayrıcalığın işareti haline gelir. Ölmek ve ölüm, doktor ve cenaze levazımatçılarının kurumsal yönetimi altına girmiştir.
Bitkiler görünür ortamlarını daima izlerler.Yanlarına gidip gitmediğinizi anlarlar; yanlarında durduğunuzu bilirler.Hatta üzerinizdeki gömleğin mavi mi kırmızı mı olduğunu bile bilirler.