Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Mert Barış Görken

"Zaten her şey geçip gider. Geriye sadece kozmik güç ve madde kalır, onlar da ebediyen devam edecek, sonu gelmez bir akış içinde birbiriyle itişip çekişecek o ölümsüz tipleri ortaya çıkarır: rahibi, askeri ve kralı. ... Kimisi savaşacak, kimisi yönetecek, kimisi dua edecek; uygar devletin hayranlık veren, eşi benzeri görülmemiş harikalarının, sonu gelmemecesine, tekrar tekrar kanlı iskeletleri üzerinde yükseldiği tüm diğer insanlarsa büyük ıstıraplar içinde sürekli çalışacak."
Reklam
"Tatlı kokulu kadın süslerinin her birinin arkasında pis kokulu bir dünya ve rezillik vardir. Bu gerçeği unutabilen veya yokmuş gibi davranabilen şanslıdır."
"...âşık kişi, niçin, biricik sevgilisinin gözünde, sadece ona bağımlıdır ve her türlü fedakârlığı yapmaya hazırdır? Çün- kü, ötekini arzulayan, onu talep eden yan, onun ölümsüz yanıdır. Başka her türlü şeyi arzu eden ise onun ölümlü yanıdır. -O canlı, hayatiyet dolu, ya da ateşli, belli bir kadına yönelmiş arzu, özümüzün (varlığımızın) çekir- değinin ve onun türün içindeki devamının im- ha edilemez olduğunun doğrudan bir temina- tıdır. Ne var ki bu devamlılığı önemsiz, yetersiz bir şey saymanın kaynağı, -türün devamı dendiğinde, bize benzeyen, ama hiçbir şekilde bizimle özdeş olmayan- gelecekteki varlıklar- dan başka bir şey düşünememekte yatan bir yanılgıdır."

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Şiddetle başlayan hazlar, şiddetle son bulurlar Ölümleri olur zaferleri Öpüşürken yok olan ateşle barut gibi
... Çöl büyümekte: vay haline çölleri gizleyenin! Taş, taşa sürünerek gıcırdamakta, çöl sarılıp boğmakta. Ateş saçmakta kahverengi bakışlarla o korkunç ölüm ve ç i ğ n e m e k t e , - zaten hayatı, çiğneyişidir yalnızca ... Unutma sakın, ey şehvetin ölçüsüne vu rulmuş insan - taş da sensin, çöl de, ve ölüm de ...
Reklam
... sen, o ormanlarda, alacalı postlarıyla dolanıp duran vahşi hayvanların arasında, günahlar kadar sağlıklı, ve onlar kadar güzel ve alacalı, koşmalısın şehvete soyunmuş dudaklarla, mutlu ve çok kötü alaycı, mutlu ve zebaniden farksız, mutlu kana susamışlığınla, avlanarak, sinsice, y a l a n l a r l a dolaşmalısın ...
Birden hızla eğildi, yere kapanarak kızın ayaklarını öpmeye başladı. Sonya bir deliden kaçar gibi korkuyla ondan uzaklaştı, geri çekildi. Gerçekten de delirmiş gibi bakıyordu Raskolnikov. - Ne yapıyorsunuz diye mırıldandı. Sonya yüzü bembeyazdı yüreği sıkışıyordu. - ne yapıyorsunuz böyle? Benim gibi birinin önünde? Raskolnikov kalktı pencereye doğru yürüdü, yabanıl bir sesle: Ben senin önünde değil insanlığın çektiği acılar önünde eğildim dedi
Sayfa 401Kitabı okudu