Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.38
Dilara
Dilara
@Booksmyconfidant
İg: wattyreadinglist ve booksmyconfidant
177 okur puanı
Haziran 2019 tarihinde katıldı
Okuma Hedefleri
Bu seri benim rs kurtarıcılarımdan biri. İlk iki kitabını da sevmiştim ama bu kitabı şimdilik bir tık daha fazla sevmiş olabilirim. Spor Romantizmi eğer çok uzun değilse ve yormuyorsa çok seviyorum okumayı. Çok akıcı ve eğlenceliydi. Spor ve mizahın yanı sıra karakterlerin aralarındaki şehvetli gerilimi de sevdim. Tek gecelik ilişki yaşamadan önce bile tanışalı birkaç gün oluyorken o geceden sonra kadının hamile kalması ve bu süreçten sonra birbirlerini tanımaya çalışmaları çok sevimliydi. Adam zaten pamuk gibi ve yaşadığı endişeleri çok iyi anladım o yüzden verdiği tepkiler asla gözüme batmadı. Kadının da aynı şekilde. Yeni boşanmasına rağmen (aldatıldı) aniden bebek sahibi olmak çok korkutucu olsa gerek... Ama bunu çok başarılı bir şekilde karşıladı. İki karakteri de çok sevdim en çok da arkadaş ortamını sevdimmm. Bu seriye çok büyük beklentilerle başlamazsanız keyif alacağınızı düşünüyorum.
4/5
Öncelikle kitabı çok sevdiğimi söyleyerek başlayacağım. Benim bir mafya kurgusunu sevmem için böyle yazılması gerekiyormuş. Sıkılmadan bir filmmiş gibi akıcı bir şekilde okudum. Bu benim için yeterli. Hem dark havası var karakterler ve olay açısından, hem mafyatik olaylar okuyabiliyoruz, karakterlerin çekimini de fazlaca hissediyoruz. Kitabın sonuna kadar ufak () smut sahneler olsa da daha ilerisine kitabın sonuna kadar götürmemeleri olayını sevdim. Sonuna kadar o enerji ve çekimle okuma yapmak... Huh. Kitabın havasını çok sevdim. Kurgusuyla beraber. Kızımız asla pasif ve utangaç değildi bu aşırı hoşuma gitti. Sadece babası için bazı şeyleri göze alması gerekiyordu. Angelo da ailesini toprağa verdikten sonra iyi biri olmak için kendine söz veriyor ve mafya işlerinden uzaklaşıp başka yere gidiyor. Döndüğünde de amcasını Rory'le nişanlı olarak buluyor. Angelo ve Rory arasında yasak aşk diye başlıyor ama bence öyle değil. Yaşlı ve t*cavüzcü moruğa bunu yaptığı için çok mutluyum :) Angelo zaten hak ettiği sonu amcasına yaşattı. Zaten bir yerden sonra Rory için herşeyi yakmayı göze alıyor ve bunun sonucunda aileyi karşısına almış oluyor. Bakalım bundan sonraki kitaplarda ne olacak. Savaş bizi bekliyor. Ayrıca diğer kardeşleri okumak için sabırsızlanıyorum.
5/5
Şuana kadar bu kitapla beraber 3 monster romance okumuş oluyorum ve ben bu türü seviyorum. Özellikle bana hep böyle ince erkek karakterler denk geliyor. BU KİTABI DA SEVDİM. O kadar ne okuyacağını bilmeden saçma sapan yorum yapan vardı ki gözüm seğirdi. Öncelikle bizi kitapta neler bekliyor. Bir grup kadın uzaylılar tarafından kaçırılıp bu esnada birkaçı da istismar ediliyor maalesef ki çok küfür ettim Sonra gemi bozuluyor ve kadınları bir tane gazegende geri almak şartıyla terk ediliyorlar. Bizim kızımız da yardım bulmaya giderken Vektal ile yolları kesişiyor. VEKTAL'A BAYILDIM. Bu kadar saf ve tatlı bir karakter ayrıca büyük hanımcı bir karakter okumak bana sürpriz olmadı ama bu şekilde ne yazılsa okurum ya. Birbirlerini keşfetmeleri, farklı dillerde, doğada ve gelenekte olup bir şekilde anlaşmaya çalışmaları, adamın her zaman kadını her şeyden önce tutması ve koruması>>> daha ne isteyebilirim ki ben çok sevdim. Zaten alt yapısı olan bir kurgu değil kafa dağıtmalık bir romcom. Sadece bir tık uzatılması hoşuma gitmedi. Onun dışında mük (ayrıca çeviri b*k gibiydi :)
4/5
Okur Takip Önerileri
Çok orijinal olmasa da keyifli bir fantastik evren ve kanatlı vampirler, aksiyon ve ağırlıklı olarak olay örgüsü. Ve tabiki romantizm. Benim için bir fantastik evrende olması gerekenler bunlardır o yüzden beni tatmin eden bir kitap oldu. Sadece iki karakterin arasındaki nefrete dayalı gelişen ilişkileri çok hızlı geçti. Buram buram nefretten aşka kitabı sayılmaz. Açlık Oyunları ve Acotar seviyorsanız bu kitabı da seversiniz bence. İlk 50 sayfa kitaba nasıl gireceğimi şaşırsam da sonrası aktı gitti. Oraya'yı evlatlık alan Baba Vincent var bir de onunla ilgili spoi vermek istemiyorum :( Ne diyeceğimi bilmiyorum. Aralarındakine tam olarak ne denir bilmiyorum ama büyük bir sevgi olduğu aşikar Bir de Raihn var. Erkek karakterimiz. Onda da Acotar Rhysand esintileri aldığım için sevmiş olabilirim ama gıcık da oldum çok Yavaş bir romantizm akıyor ama tatmin edici bence. İkinci kitap için sabırsızlanıyorumm
4/5
Şuana kadar seride okumaktan en zevk almadığım kitap ve karakterlerdi maalesef. Yüzde doksan beşi smuttan oluşuyor. Kitap adamın kadının orasına parmağını soktuğu ve bunun üzerine tartışmalarıyla geçti Önceki kitaplar gibi azıcık da olsa mafyatik olayları okumak isterdim ama smuttan asla sıra gelmedi. İki puan vermek istedim ama ne olursa olsun bu seriyi seviyorum o yüzden çok yerin dibine sokmak istemedim dkdkdkd Luca hafıza kaybı yaşadı ve bunu hazmetme süresi iki saniye bile sürmedi şaka mı kdkddkd Kadında önceki halinden daha iyi olduğu için hafızasının yerine gelmesini istememeye başladı hatta adamın öyle bişey dememesine rağmen birbirimize aşığız yalanını attı ortaya. Luca zaten aşıkmışım ben böyle devam edeyim diye takıldı bundan sonra. Zaten çok hızlı kitaplar bir de böyle duygudan yoksun olunca zevk vermiyor ya. Bu öncekilerden çok daha duygusuzdu :( Tadım kaçtı ben bu seriyi seviyorum ya. Umarım devamında toparlarız diyorum.
3/5
Artık emayne ne yazsa okurum ve severim kafasındayım. Asla beni pişman etmiyor. Bu kitabı bitirdim ve wattyden kaldığım yerden devam ediyorum kendime engel olamadım :( Öyle bir tanışmamız var ki... Bir kayıpla başlayıp aşkla devam eden ve her geçen gün nefretin ve ayrılığın bizi bulacağına emin olduğumuz. Bunlar adamın kızını kaçırdığımız zaman başlıyor. Kendi kızımızı da 8 ay önce falan kaybedip kısa süreliğine akıl hastanesine yatmış bir kadınız. Her şey çok zor ve kadın için normal ilerlemiyor. Normal düşünemiyor ve ölü gibi yaşıyor artık. Kızını öldürenlerin intikamını aldıktan sonrasını, kendine ne olacağını umursamıyor. Sonra bir başta sebepsiz sonra bir sebep bulduğu kaçırdığı kizin babasıyla tanışıyor ve olaylar başlıyor. Kadın karakteri anlıyorum ama ne olursa olsun yaptığı büyük bencillik hatta bazen sinirden kitabı parçalamak istediğim oluyor. Adamın acısını göre göre devam etmesi... Ve kitap boyunca adama kızını verememesı.... Zaten sonda vermesine gerek kalmıyor her şey b*ka sarıyor. Kitapta yer yer ne alaka bu sahne şimdi olduğum yerler oldu ve oluyor ama yapacak bişey yok. Son olarak inşallah adam kadını affetmez çünkü ben bile affedemiyorum.
4/5
Kitap daha basılmadan hemen önce goodreads yorumlarına baktım. Malum kitaplara olan benzerliğini. Kızıl Kraliçe çok eskiden okudum ve Açlık oyunları okumasam da izledim. Bu kitabı bunların hiçbiri okumadan bile özgün bir içeriğe sahip olmadığını anlıyorsun. Sorun bir yerlerden alıp kurguya yerleştirmek de değil bence. Yazarın bunu işleyememesi. Bunun örneklerini gördük yapan çok güzel yapıyor. Çok havada kalmış bu kitap fantastik kısmın da bir derinliği yok tatmin etmiyor. Yazar sırf diyalog yazmış konuşulsun paylaşılsın diye. Çok kötü değil kesinlikle. Fantastikten çok romantizmin daha ön planda olduğu çerezlik bir fantastikti. Fantastik çok ağır geliyor bana çerezlik bir şeyler hoşuma gidiyor derseniz bu tamamen sizlik. Ama benlik değildi dkdkdk Çok hüsrana uğradım ya. İkilinin diyalogları da beni sarmadı bu arada. İlk yarıya kadar nasıl direndim anlatamam. Sonrası sardı ama tam olarak olaylar başladı. Dediğim gibi kötü değildi ama benlik de değildi.
3/5
Bu kitaptan ilk kitaba göre daha çok keyif aldım. (Birbirinden her yönden bağımsız kitaplar) Kahvenizi alıp köşeye çekilmek ve elinden bırakmadan çoğunlukla sırıtarak okunacak bir kurguydu. Ben öyle yaptım. Karakterler o kadar tatlıydı ki. Özellikle Lucian tam bir huysuz ama tatlı, on elinde on marifet bir adam. Evin gizli şefi! En azından sadece Emma bilmiyor. Emma'ya tatili boyunca çeşit çeşit tatlılar gönderiyor. Emma da bu gizli tatlıcının yaptıklarına bağımlı hale geliyor. Adamın resmen fantazisi kadının kendi elleriyle yaptığı tatlıları yemesi... O kadar tatlı bir adam ki kitap boyunca yanaklarını sıkasım geldi. Utangaç ve cüretkar. Bir de Emma'nın utanmazlığını ve baskınlığına bayıldım. Onun sayesinde kurgu hızlı ilerledi. Kitabın beni zorlayan kısmı bir romcom için bir tık kalın olması. Uzun olması beni sıktı mı kesinlikle hayır keyifliydi.
Taciz, t*cavüz ve şiddet okurken tetikleneceğinizi düşünüyorsanız kitabı ne kadar merak ediyorsanız da okumayın diyorum. Çünkü ben bile okurken zorlandım. Çünkü kadın karakterin iki yıl boyunca yaşadıklarını afedersiniz ama dışardaki hayvanlar yaşamıyordur. Evin içinde satıldığı adamdan bu muameleyi görüyor. Daha ne olabilir diyorsun leş adam kadını kendi arkadaşlarıyla aynı anda paylaşıyor?? Adam kadını köle diye kullanıyor. Ve her kadının travmaları farklı şekilde kendini gosterir. Bizim kız da susarak ve zarar görmemek için itâat ederek kendine bir yol buluyor. Okurken sinirden ellerim titriyodu ya. Kadın köpek kabında mı ne yemek yiyor... Sizi bunlar bekliyor o yüzden anlatıyorum. Sonra eve başrol adamımız geliyor. Artık hayır mı şer mi siz okuyup karar verin :) Denize düşüp yılana sarılmak ben buna derim. Zaten en başından beri iyi biri olmadığının üzerini çiziyor. Dark romance budur ve kötü odam böyle olur. Okumayı özlemişim. Bakalım ikinci kitapta neler olacak. Benim tahminim kızın içinde bastırdıkları şiddet olarak dışa vuracak zaten ilk adımını attı... Bakalım.
4/5
Öncelikle kitap favorilerim arasına girdi ve sonuna kadar önermekten vazgeçmeyeceğim. Nasıl başladım nasıl bitti anlamadım kendimi öyle kaptırdım ki elimden bırakamadım. Kitabın harika bir havası var giren bir daha çıkamıyor. Detaylarından bahsetmeyeceğim çünkü ne söylersem spoi vermeden söyleyemem bence. Bunu istemiyorum çünkü kimsenin hevesi gitmeden alıp okumalı. Ki ben spoi yiyerek başladım keşke yapmasaydım bunu okurken daha fazla etkilenebilirdim. Şimdii çok sevmem eleştirmeyeceğim anlamına gelmiyor. O son neydi öyle? Neden öyle bitti nedennn. Hiç tatmin etmedi beni böyle bitmesini istemiyordum çok oldu bittiye geldi. Yazarın bence tek hatası tek bir pov dan ilerlemesi. 7 karakterimiz var ve bence hepsinden okumalıydık. Anca öyle karakterleri benimseyip hissedebilirdik. Sonu konusunda şikayetçiyim :((( Onun dışında çoğu zaman (hatta kitabın yarısı kadar) Shakespeare alıntılarıyla konuşmaları benim hoşuma gitti. Onlar için tiyatro bir tutku bunu cidden hissettim. Günlük konuşmalarında bile kullanmadan duramıyorlar. Kitap her şeyiyle çok güzel ve trajedikti. Benim için yeri çok ayrı olacak
4,5/5
İlk kitapta tıkanmama rağmen kendimi zorlayıp bitirmiştim çünkü ilk kitabı atlatınca seriye başladığıma pişman olmayacağımı biliyordum. Öyle de oldu. Bu kitaba nasıl başladım nasıl bitti anlamadım. Son 100 sayfası abartmıyorum nefessiz okudum hatta heyecandan kelimeler birbirine girdi okumakta zorlandım ekekdkke Ki büyük sırrı zaten biliyordum hatta bilmeyen yoktur seriyi okumasanız da biliyorsunuzdur. Ama ilk defa öreniyormuş gibi okudum. Kitap boyunca birçok şey öğreniyoruz ve yaşıyoruz. Büyüler ve yaratıklar da işin içine karışıyor artık. Başka dünyaların varlığını da öğreniyoruz. Yazara kızdığım bir nokta neden aşk üçgeni mesela. Harika dostlar olabilecekken bu üçgen buna izin vermiyor. Çok zorlaştırıyor. Üçgende değil beşgen olucak Rowan da gelince. Zaten kızımız her beraber olduğu kişiyi Sam'e benzetiyor kafayı yedim. (Sam için de aşırı üzgünüm) Yani aşk çokluğunu azaltalım zaten ağırlığı aşka vermiyoruz neden bu kadar çok dkdkdkdk Daha çok dostluklarını birbirleri için savaştıklarını koruduklarını okumak istiyorum. Bu kitapta ilk yarısından sonra bunları okudum ve aşırı keyiflendim mesela. Celaena'yı aşırı sevdim. Hatta herkesin karşısında titremesi olayı hoşuma gidiyor, kralın bile korktuğunu söyleyebilirim :d Kralın da altından baya şey çıkıyor artık normal bir kral değilmiş hiç aklıma gelmezdi. Kısacası bayıldım heyecanla okuduk haftaya 3.kitabı alıp devam etmek için sabırsızlanıyorum. Çeviriye artık değinmiyorum hile gözüm kanadı....
4,5/5
Kadir Agâh Varol, namı diğer Maçkalı Agâh bazı nedenlerden dolayı nişanını atıp ailesini geride bırakıyor ve küçük bir mahallede tamircilik yaparak kendine yeni bir hayat kuruyor. Sonra bir gün başka dünyaların insanları oldukları belli olan neşeli, ışıl ışıl bir kadın yanlış yere geliyor ve arabası bozuluyor ve Kadir mahallenin tamircisi olarak yardım ediyor. Olaylar böyle başlıyor. Kadir ketum, ağzından lafları cımbızla alabildiğimiz hatta hiç alamadığımız bir karakterdi djdjdj Ama karakter gelişimi güzel oldu. Gülfem ile çok güzel oldular. Hızlı bir teslimiyet oldu aşık olma konusunda. Bodoslama daldık, dram, sevgi herşeyi taddık ama çok çabuk bitti. Kitapta çok fazla detaylı anlatım vardı. Günlük hayatında -kıyafetlerini giyme- durumunu bile çok detaylı okuduk. Bunlar azaltılıp sonu uzaltılsaydı çok güzel olurdu. Devamını okumak isterdim. Bir de karakterlerin çok sabır isteyen karakterlere sahip olduğunu söylemeden geçemeyeceğim tabiki. Sabır dileyerek okudum... Yazarın dili çok yalın zaten yormuyor okurken. Onun dışında güzel bir hikayeydi benim için. Tek kitaplık bir hikaye bu arada bilginize. Azıcık da yetişkin içerik bulunuyor.
3,5/5
Her kitabı rs kurtarıcı ve bir günde bitirebileceğiniz akıcılığa sahip kitaplar yazıyor yazar. Çarpık serisini ben seviyorum özellikle son kitabı. Bu kitapta Çarpık Yalanların devamı gibi olmuş yazar niye ayrı bir seri olarak ayırmak istemiş anlamadım. Bu kitapta Dante, Çarpık Yalanlardaki Christian'la iş yapıyor, arkadaşlar. Aynı zamanda geçiyor. Şimdiye kadar Christian ve Stella favorimdi ama artık Dante ve Vivian favorim dkdkdk Vivian karakterini çok beğendim ben. En çokta güçlü duruşunu ve asilliğini. Dante'nin karşısında kararlı ve güçlü duruşunu özellikle. Dante'yi de nasıl hayal ettim bilmiyorum ama bu kadar tatlı ve centilmen olmasını beklemiyordum. Çatık kaşları hariç bize çok zorluk çıkarmadı diyebilirim. Kadının babası tarafından tehdit edildiği için Vivian'a bir soğuk bir sıcak olmalar, gelmeler gitmeler yaşandı ama bence kabul edilebilir bir sebepti :) Diğer karakterlerin kitaplarını da merak ediyorum heyecanla bekliyorum umarım çabuk çıkar
4/5
Çıtır çerez, detaylarla kafa yormayan, müstehcenlik de sevmiyorsanız ve akıcı bir fantastik istiyorsanız bu doğru kitap. Ama çok derin fantastik öğeler arıyorsanız bu kitap sizi tatmin etmeyebilir. Zaten çok kalın bir kitap da değil o yüzden bana iyi geldi. İlk yarısı bana göre uzatılmış geldi biraz daha kısa kesilseydi bize daha fazla sahne kalabilirdi. Gerekli detaylar da değildi. Ama karakteri sevdim o yüzden kurgusu da dahil çekti beni kitap ya. Bir de başlarda kızımız fazla polyanaydı dedim başımıza bu gidişle gelmeyen kalmaz dkdkdk polyana ama güçlü bir karakter. Avcı. Kralın böyle birini tercih etmesi hoşuma gitti. Doğuştan savaşçı ruhlu bir kadın. Kralın ejderhaya dönüşmesi ve kızın onun üzerindeki yaşanan küçük çaplı savaş da hoşuma gitti baya. Tavsiye ettiğim bir kitap oldu.
4/5
Bu kitabı iki sene önce falan okumuştum o zaman da bayılmadım şimdi de.. Kötü değil asla ama sevdiğim tropelar olmasına rağmen çok içine çekmedi beni. Kadın karakteri çok sevdim ama adamda eksiklikler var. Tamam çok iyi biri ama kadınla etkileşimleri yok bence o elektrik yoktu zorlama geldi bana. Adamla kadın arasında 16 yaş var ama durumlar tam tersi gibiydi. Kız daha yetişkin gibi davranıyor jdjdjd O yüzden Skylar'ı daha çok sevdim. Bir de kitapta bu yaş farkı evliliği yüzünden kız zorbalanıyor çevresinden. Bunun normalleştirilmemesi ve ilişkiye etkisini yazarın göstermesi bence iyiydi. Genel olarak zorlamaydı adamın kıza davranışları falan ama iyi biri baya sevdim. Sadece ilişkileri çok çekmedi beni :(
3,5/5
