Şatosunda bir yığın şövalye hikayelerinin olduğu kitaplar bulunan Senyör Kesada okuduğu tüm bu hikayelerin etkisinde kalarak aklını yitirir ve şövalye olmaya karar verir. Köyden Sanço Panza adlı bir köylüyü de anlattığı masallara inandırır ve ona bir ada vaad ederek seyisi olması konusunda ikna eder. Sanço Panza ağırdan eşeğini alır, Don Kişot da( artık Kesada değil Şövalye Don Kişot de la Mancha' dır.) kendi gibi zayıf olan atı Rozinenta' yı alır ve maceralarla dolu yolculuğa çıkarlar. Kendi kafasından ürettiği meşhur sevgilisi Dulcinea del Toboso' ya aşıktır ve büyücü Merlin iona yaptığı büyüyü bozmak için çeşitli badireler atlatırlar.
Cervantes' in yazmış olduğu bu roman, edebiyatımızdaki dev bir isim olan Reşat Nuri Güntekin tarafından dilimize çevirilmiştir.
Don KişotMiguel de Cervantes · Yapı Kredi Yayınları · 202122,9bin okunma
Tarihten konular alarak birbirinden güzel eserler ortaya çıkaran Iskender Pala' nın polisiye tadında bir romanı. Japonya' nin Tokyo kentinde Keiko adındaki bir Sümerolog' un cinayete kurban gitmesiyle başlıyor bütün hikaye. Japonların dini inanışına gore öldürülen kişinin ruhu katilleri bulunana ve cezalandırılana kadar huzur bulamamasi
Yoksul bir ailede yetişen Zeze' nin kendi anlatımıyla yaşadığı üzüntüleri, bu üzüntülere ve acılara karşı hayal gücüyle baş edebilme gücünü bizlere anlatıyor. Zeze, cevresindekilerinin deyimiyle tam bir zeka küpüdür. Okuma yazmayı dahi kendi başına öğrenmiştir. Beş yaşında olmasına rağmen altı yaşındakiler gibi okula başlamıştır ve sınıfının en başarılı öğrencisidir. Yetişkinlere mahsus tüm sıkıntıları çocuk haliyle yetişkinlerden daha iyi anlayabilme yeteneğine sahiptir.
Ancak Zeze' yi ailesinde kimse anlayamaz (Ablası Gloria dışında). Onun haylaz ve haşarı bir çocuk olduğunu söyleyip her defasında Zeze ye dayak atarlar. Ancak Zeze' nin yaptıklarını doğru bir şekilde tahlil edemezler ve onu suçlamak kolaylarına gelir.
Zeze' yi ailesi anlamasa da o kendine kendini anlayacak kişileri bulur. Bunlardan birincisi sokaklarda şarkı söyleyen ve siir okuyan Aerovaldodur. Ikincisi bahçelerinde bulunan bir seker portakali fidanıdır. Bu fidana Minguinho adını vermiştir. Üçüncüsü de Portekizli Manüel Valaderestir.
Şeker PortakalıJosé Mauro de Vasconcelos · Can Yayınları · 2022230,9bin okunma
Cengiz Aytmatov' un bu kitabında KGB tarafından suçsuz yere tutuklanıp, işkence yapılan ve defalarca sorgulanan Abutalip Kuttubayev in hikayesi anlatılır. Kuttubayev i tutuklayan ve ona bir takım suçlar yükleyen KGB ye çalışan sorgu yârgici Tansıkbayev' dır. Kuttubayev e işlemediği suçları ağzından itiraf alarak işlemiş gibi göstermek, böylece Stalin rejimine karşı olan bir çeteyi bulmuş olmak ve böylece iyi bir makama getirilmek peşindedir. Kuttubayev i ne ile sağlayacağını düşünür ve onun defterine yazmış olduğu Cengiz Han döneminde yaşanmış bir efsane ile suçlar. Bu efsaneyi bir tür şifreli mektup olarak nitelendirir. Bu efsane Cengiz Han' ın Batıyı fethetmek için kurduğu orduda yüzbaşı olan Erdene ve ordunun sandallarını işleyen kadın görevli Togulan ile ilgilidir. Cengiz Han batı seferinde ordudaki tüm askerlerine kadınlardan çocuk yapmayı yasaklar. Ancak Erdene ve Togulan bir çocuk sahibi olurlar. Bu çocuk olayı duyulur ve Cengiz Han iradesinin çiğnenmesine en küçük müsamaha göstermez ve Erdene ile Togulan ı idam ettirir.
Cengiz Aytmatov, iki farklı dönemde yaşamış iki dikratörü, iradelerinin kesinliğini göstermek için masum insanları acimadan öldüren iki devlet yöneticisini konu edinmiştir.
Reşat Nuri' nin unutulmaz romanlarından birini daha okumanın mutluluğuyla incelememi yazmaya çalışayım. Bu romanda da baş kahraman bir köy öğretmeni, adı Ömer. Aslında Ömer, çocukken başlarda askeri bir yatılı okulda askeri eğitim almış ancak daha sonra öğretmen okuluna yönlendirilmiş ve tahsiline orada devam etmiş. Ilk olarak Ege bolgesinde bir
***Zülfü Livaneli nin okuduğum ikinci romanı. İlk olarak Serenad ı okumuştum ve Livaneli' nin kalemine hayran kaldım. Daha sonra da bu romanı okudum ve beni daha da fazla etkiledi. Kitap, polisiye ve ask romanı tarzında yazılmış. Boş vaktiniz varsa bir çırpıda bitirebileceginiz bir kitap. Her bölümü merak uyandırarak sona eriyor ve bir sonraki
***Göbeklitepe, günümüzden 12.000 yıl önce inşa edilmiş bir yer. Bir yerleşim yeri değil insanların 12.000 yıl önce hakikati aramak ve öğrenmek için yaptıkları bir mabet.
***Iskender Pala, bizi 12.000 yıl öncesine götürüyor. Eski cağlarda insanların yaşayışlarına ışık tutuyor. Kitapta aynı zamanda bazı semboller var. Dünyaya çarpan kuyruklu yıldız, satrancın her karesine karşılık katlayarak buğday isteyen bilge, Hz. Idris, Hz. Nuh ve büyük tufan olaylarına değinilmiş.
***Kuzgun obası lanetli olarak ilan ettikleri bir bebeği Tanrılara kurban etmek ister. Bebeği kurban etmek için bir tören düzenlerler. Törenin yapıldığı sırada oba halkı dehşeti yaşar ve hepsi yok olur. Aralarından sadece Sarıca, Çira, lanetli bebek ve bir köpek kurtulur. Yasayacak yeni yerler arayışına girer Sarıca ve Çira. Ancak birgün bir takım insanlar Çira yi kaçırır. Sarıca onları uzun süre arar ve aynı zamanda babasının kendisine vasiyeti üzerine hakikati arar. Daha sonra kendi yok olan obasindan daha gelişmiş bir obayla karsilasir. Bu obada herseyin bir duzene gore yapıldığını gorur ve bu duzene hayret eder. Bu insanlarin bir yaraticiya inandiklarini ve bir takim rituellerle yaraticilarina sukur ettiklerini gorur. Son bolumlerde roman, iyi ile kotunun mucadelesine donusur.
***Kısacası; Iskender Pala bu romanında 12.000 yıl once yasayan bir insanın anlam arayışını, Rabbini öğrenmesini anlatıyor.
***
Akşam Yıldızıİskender Pala · Kapı Yayınları · 20206,5bin okunma
Reşat Nuri bu romanında Feride ismindeki İstanbullu bir kızın yaşadığı hayal kırıklığından ötürü ailesini terkedip Anadolu nun ücra yerlerinde öğretmenlik yapmasını konu ediniyor. Nişanlısı Kamran 'ın onu hayal kırıklığına uğramasını kaldıramıyor ve evleneceği gece ona bir mektup bırakarak gidiyor. Ancak Kamran' dan ne kadar nefret etmeye çalışsa da onu yüreğinin derinlerinde hala sevdiğini biliyor ve acı çekiyor.
Feride Anadolu nun çeşitli yerlerinde muallimlik yapıyor ve türlü zorluklarla karşılaşıyor. Reşat Nuri Osmanlı nin son dönemlerinde kurumlardaki yozlaşmayı, toplumdaki yozlaşmayı çok güzel anlatmış. Feride yaşadığı her zorluğa göğüs gererek sabır gösteriyor. Ayın 15 gunu karanlıksa 15 gününün aydınlığa kavuşacağını biliyor.
***Bu kitabı okurken her türlü ıdeolojik fikirlerinizi bir kenara bırakıp sadece insani değerlerle olayları degerlendireceksiniz.
***Mavi Alay' ın öyküsü, Kırım Türklerinin katliamı, Struma gemisinde bulunan ve Nazilerden kacan 780 Yahudinin katliamı gibi dünyanın yakın tarihinde yaşanan bazı trajik olaylara tanıklık edeceksiniz.
SerenadZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2020136,9bin okunma
Kitap okuması Kitap bizden!
Ana Britannica Çocuklar İçin Bilgi Dünyası Seti 11 Kitap ( Teknoloji ve buluşlar)
11 Kitaplık Bilgi dünyası seti
2 Üyemize hediye edilecektir.
Gönderiyi beğen!
Kitapseç Sayfasını Takip et!
Çekilişi sayfanda paylaş!
Çekiliş sonuçları 30.03.2020 tarihinde açılanacaktır.
İnsanlara güvenmek bir insan için çok önemlidir. En yakın hissettiğimiz kimse güvenimizi boşa çıkarırsa ne hale geliriz, ne hissederiz ? Yazar bu kitapta Raif Efendi üzerinden bunu okuyucuya göstermiş. Ancak kitabın sonlarında Raif Efendi aslında hicbir şeyin zannettiği gibi olmadığını ve ne kadar da doğru bir kişiye güvendiğini anlayacaktır. Ama ömründen yıllar boş yere kimseye güvenememek ve içine kapanarak geçmiştir.
Bir dem gelir bir tekmeyle dünyaları yıkacak olursun, bir dem gelir yerdeki karıncaya mağlup olursun. Güç havanda bile mevcut. Akıl sadece anahtar. Aslolan anahtarın açacağı kapılardır.