Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Fırat Demirbilek

Sabitlenmiş gönderi
Beklemek lazım; gönlü hoş tutanı, gönülde yer bulanı, başka gönülde gözü olmayanı.
Reklam
Hayat yoksullar için yalnızca uzaktan izleyebildikleri ve hayalini kurma haklarının dahi olmadığı bir tiyatro sahnesidir.
Sayfa 185 - PinhanKitabı okuyor
Ötekini anlamak, kendini bir kenara bırakmakla mümkündür.
Sayfa 179 - PinhanKitabı okuyor

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Yalnızlık hep bizimledir yani, ve hepimiz için mutlak bir gerçekliktir. Gece yatağa tek başımıza da girsek, sevgiliye sarılarak uyusak da. O nedenle yalnızlığın, erişkin hayatımızda çocukluktaki gibi dehşet duyguları uyandıracak bir çaresizlik durumu olmadığının farkına varmayı, bunun farkına varamayanların acıyan bakışlarına rağmen, kendimize öğretebilmeli ve bunu kabullenebilmeliyiz. Çünkü emin olun tam tersi de yine öğrenilmiş başka bir durumdur. Üstelik yaratma ve üretme süreçlerinin yalnızlığa ne kadar ihtiyaç duyduğunu düşünürsek, yalnız kalmayı öğrenmenin kendimize verebileceğimiz en güzel armağan olduğunu da anlarız.
Sayfa 170 - PinhanKitabı okuyor
Aceleci ve yüzeysel bir bakışla, annenin bebeğin güvenli bağlanma geliştirmesinden sorumlu olduğu düşüncesi eleştirilebilir. Bu yazdıklarım sanki erkeği rahat ettirmeye yönelik seksist bir bakış gibi değerlendirilebilir. Ama üzerine basarak söylüyorum, insanın ilk senelerinde ne olursa olsun anne, babadan psikolojik olarak daha önemlidir. Babanın katkısı, o ne yaparsa yapsın ikincil kalır. Bu durum, tarihin kısa bir döneminde ataerkil bir toplumda yaşamış olsak da anasoylu bir canlı olduğumuz gerçeğiyle ilişkilidir.
Sayfa 167 - PinhanKitabı okuyor
Reklam
Bir miktar delilik karışımının bulunmadığı mükemmel bir ruh yoktur.
Sayfa 158 - PinhanKitabı okuyor
İçsel olarak huzursuz olduğunu, yerinde duramamasının nedeninin bu mutsuz huzursuzluğu olduğunu, hiçbir şeyden zevk almadığını, sevinç diye bir duygu tanımadığını, hiçbir şeyin ilgisini çekmediğini, hayatı anlamsız bulduğunu, kendisini değersiz, sevilmeye layık olmayan, kötü bir anne olarak gördüğünü, yaşlanmaktan çok korktuğunu, yalnız kalmaktan ödünün koptuğunu, benlik değerinin tamamen kilosu ve nasıl göründüğüyle ilişkili olduğunu, içindeki kocaman boşluğu doldurabileceği umudunu çoktan yitirdiğini hiç kimse bilmiyordu.
Sayfa 157 - PinhanKitabı okuyor
Artık önemli olan, yeniyi mümkün olduğu kadar hızlı tüketmek. Yeni iPhone çıkmışsa buna ihtiyacı olup olmadığını düşünmeden Apple mağazalarının önünde geceden kuyruğa giriyor milyonlarca insan. Amaç bu toplu ibadette yer almak ve hayatındaki anlam boşluğunu doldurmaya çalışmak.
Sayfa 142 - PinhanKitabı okuyor
Modern bireyin özgürlükten anladığı, kapitalist düzen tarafından kendisine dayatılan iyiyi, güzeli, haz veren yaşantıları olanakları ölçüsünde hayata geçirmeye çalışmaktan ibarettir. Bu da modern bireyi anlamı yitirmiş bir şekilde hazzın peşinde koşan canlı haline getirmiştir.
Sayfa 141 - PinhanKitabı okuyor
Reklam
Örneğin karısı, evladı ölen bir insanın bir ay gibi bir süre sonra hâlâ mutsuzluk belirtileri göstermesi, hayata kaldığı yerden devam edememesi, geceleri uykusunun kaçması, son revizyonda yas olarak değil de neredeyse depresyon olarak tanımlanacaktı. Bu da tahmin edebileceğiniz gibi milyonlarca yeni hasta ve milyarlarca kutu ilaç demekti. Neyse ki aklı başında birkaç önemli isim bunun önüne geçti de insanlık kısa bir süre için de olsa kurtulmuş oldu. Ama emin olun hepimizin hasta ilân edilmesine çok az bir süre kaldı.
Sayfa 133 - PinhanKitabı okuyor
Psikiyatri kendi sınırlarını bilmeli ve büyüklenmeci bir tavirla normal insan davranışına, yaşantısına ve düşüncelerine müdahale etme hakkı olmadığını görmeli. Gündelik kaygıların, can sıkıntısının, unutkanlığın, kötü yeme alışkanlıklarının ruhsal hastalık olmadığını, kendimizi rahat hissetmediğimiz, kültürel ya da sosyal nedenlerle aidiyet duygumuzu yitirdiğimiz bir toplumda uyum sıkıntısı çekmemizin hastalik olmadığını fark etmeli. Çünkü bu nedenle gerçekten hasta olup psikiyatrik desteğe ihtiyacı olan hastalar ihmal ediliyor.İsviçre'de yapılan bir araştırmaya göre gerçekten depresyonda olan hastaların yüzde 80'i uygun ilaç tedavisi görmezken, antidepresanların büyük çoğunluğunu aslında hasta olmayanlar kullanıyor.
Sayfa 131 - PinhanKitabı okuyor
Aristoteles erdemin bir huy olduğunu söyler. Çünkü erdem öyle doğuştan sahip olunan bir özellik değildir. Insan erdemli doğmaz. İnsan dürüst davrana davrana dürüst olur, adil ola ola adil olur. Bütün bunları öncelikle anne-babamızın bizi yönlendirmesiyle öğreniriz. Ben bu nedenle erdemden daha ziyade Arapçası olan fazilet kelimesini tercih ediyorum. Çünkü fazilet kelimesi bir "fazlalığı" da içeriyor. Kendimizde olanın fazlasını yapmalıyız ki, iyi huylara sahip olan biri olalım.
Sayfa 114 - PinhanKitabı okuyor
En çok erdemin üzerinde durur Aristoteles. İyi olmanın erdemle geleceğini söyler. Ama erdeme sahip olduğunu düşünmenin değil, onu kullanmanın iyiyi getireceğini de vurgular. Erdemli bir etkinlik içinde olmak: Eylem derken bunu kasteder. Erdem bir özellik değildir, eylemde bulunmaktır. "Erdemi sevenlerin yaşamı, bir takı gibi hazza ayrıca gereksinim duymaz, hazzı kendi içinde taşır."
Sayfa 109 - PinhanKitabı okuyor
83
Gerçi bir Türkiye vatandaşı olarak bok çukuru her daim içinde bulunduğumuz ve bugüne kadar değişmeden ve hatta derinleşerek var olmaya devam eden gerçekliğimiz.İnsan bok çukurunda doğup da bunu karşılaştırabileceği başka bir yer olmadığında, kendini sorgulamadan oraya ait hissediyor ve ancak başka bir ülkeye gidip orada yaşamaya başladığında üstünün başının, hatta teninin bok koktuğunu ve bu kokudan arınmasının imkânsız olmasa bile çok zor olduğunu fark ediyor.
Sayfa 83 - PinhanKitabı okuyor
803 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.