Brindar dilgeş
@Brindar63
.....
Her toprakta ölülerim var
Atlaslar parçalar yüreğimi bu yüzden
Ateşten bir ordudur bütün sınırlar....
Hicri İzgören
Yüksek lisans
Şanliurfa
Sîruç
6 okur puanı
Ekim 2018 tarihinde katıldı
-ana bana kurşun dök. dua oku. üfle ana
ana ben daha çok küçüğüm. bana ninni söyle ana
Profil resminde Adriana Lima'nın fotosunu kullanan kıza 'çok güzelsiniz Hacer hanım' diye yazan adama gel de bu ülkede neler döndüğünü anlat...:)
.....
...
Sömürgedeki devletler kurtuldu esaretten,
Herşey,herkes kaldığı yerden umarsızca
ve artik duygusuzca bir tiksintiyle yaşamakta.
Hêja bir ben kaldım yeryüzünde,
bir ben hâlâ senin sömürgende .
Nesîl Emr
Okur Takip Önerileri
Bir kitabı okumayı düşünüyor
Hiç cimrilik etmedim ben bu hayatta,
her isteyene bir parçamı verdim Kimine. canım'dan Kimine ömrüm'den Kimine, gönlüm'den Ondandır böyle yarım yamalak kaldığım..!
Kutsal kitabı okumuş olsaydın bir şey dikkatini çekerdi. Tanrı önce Adem'i yarattı, sonra da cenneti. Daha sonra Adem'i cennete koydu. Adem cennette olmasına şaşmıştı, bu ona doğal gelmemişti, değil mi? Havva'nın durumu başkaydı. O Adem'den sonra yaratıldı. Cennet'te yaratıldı. Cennet'in yerlisi. Sonra ikisi de cennetten kovulduklarında bu Adem ve Havva için aynı şey değildi. Adem ilk çıkış noktasına geri dönüyordu. Havva ise tersine doğduğu ülkeden sürgün edilmişti. Eğer bunu unutursanız, kadınlardan yana hiçbir şey anlayamazsınız. Kadınlar cennetin süngünleridir…
— Michel Tournier - Meteorlar
Dicle toprağında eceliyle ölüm diye bir
şey yoktur, öldürme vardır, cinayet
vardır. Azrail'in fermanı ve Êzidî
inanışında Melekê Tawus vardır sadece.
Melekê Tawus, yaratmaktan çok yıkıcılığı,
aşktan çok kini seven biz fani insanları iki şekilde ziyarete gelir, birincisi nazik bir
ninniyle, tatlı bir dille,derin bir
uykudayken...İkincisi kılıç, hançer,
tabanca ve tüfekle. Nedense
Mezopotamya'nın payına hep ikincisi
düşer...
Mehmed Uzun
''İşçi sınıfının insanlığa karşı hiçbir borcu yoktur. İnsanlık ona borçludur.''
-Bertolt Brecht
Brindar dilgeş tekrar paylaştı.
''Bir şehir ol..
Mesela, Amed gibi..
De ki; Surlarım yıkılana kadar seveceğim seni..''
Nes'îl Emr 'e ağıtlar 1
Bırakip gittiğin o temmuz ikindisinden sonra
Buz gibi yataklarda seni üşüdüm.
Sımsıkı sarılıp kendi boynuma
Ağıtlar yaktım,êzidi kadınlarca.
....
Hêja...
Yokluğunda ülkeler işgal ettim,
Çiçekler büyüttüm,bir ömrü tükettim.
Bilsen kaç kez intiharlarımı intihar ettim.
Binlerce kez daha okudum mehmet uzun'un o sözünü
'Bu ülkede kimse eşit olmayacak ve sen hiç gelmeyeceksin şehrime…'
Sen yine de sûra üfler gibi umutlar üfle,
yâr bildiğin dağlarından hücrelerime.
Umudun kırağı da olsa,beni terketme!
Şimdi senli dualarım var parmak uçlarımda hêja
Tanrım!..
''yüreğimi ve niyetimi sen kolla''