Betül

Betül
@Btlgkc
333 syf.
10/10 puan verdi
“Her şey ortada apaçıkmış. Hiç insan kendi parasını böyle su gibi harcar mıymış! Ancak başkalarının ceplerinden çalma çırpma paralar böyle harcanırmış. Dünyanın en cömert insanları hırsızlar, yankesiciler, pezevenkler, dolandırıcılarmış. Neden elleri açıkmış? Çünkü başkalarının paralarını harcarlarmış da ondan. Kanunlar, kanunları yapanlara işlemezmiş. Ama bu ‘...... çocuklarında’ ahlak mahlak diye bir şey kalmamış.” — Kitabın her cümlesinde Aziz Nesin’in üstün zekasını ve gülmece yoluyla düşündürmece anlayışını derinden hissetmemek mümkün değil. Aziz Nesin’lik olaylar tüm kitaplarında olduğu gibi Tatlı Betüş’te de karşımıza çıkıyor. — Yüksek Sosyete’nin gerçekteyse alçak sosyetenin çürümüş, yozlaşmış, süslüpüslü bayağılıklarını sergileyip ortaya koyuyor. Kendine özgü yazım biçimleriyle ve diliyle de kitabı daha eğlenceli hale getiriyor. — Aklımda kaldığına göre mektupta şöyle şeyler yazılıydı: “İnsanlarda iki, pek nadir olarak da üç böbrek bulunur. Yolladığın mektupların hepsini çıkarıp bidaha okudum. Mektuplarında yazdığına göre şimdiye kadar dört kere apandisit, altı kere bademcik, üç kere ülser ameliyatı olmuşsun, iki kere kırılan belkemiğini alçıya koydurtmuşsun, iki kere kulak ameliyatı geçirmişsin. Tam üç kere de böbreklerinden birini aldırtmışsın. Aldırdığın eski böbreklerini unutup annene yazdığın mektuptaki böbrek ameliyatıyla, şimdi dördüncü böbreğini de aldıracaksın. Sana Allah dört ciğer, altı böbrek, beş kulak vereceğine, ne olurdu birazcık da vicdan verseydi...”
Tatlı Betüş
Tatlı BetüşAziz Nesin · Nesin Yayınevi · 2005779 okunma
Reklam
343 syf.
10/10 puan verdi
Kitapta Yaşar’ın başına gelenler kısmen günümüzde de yaşanmaya devam ediyor. Aziz Nesin’in dediği gibi, “Nasıl hepimizde biraz Don Kişot’luk varsa, demek biraz da Yaşar Yaşamaz’lık varmış… Başıma gelenler yabancınız olsaydı, sever miydiniz beni, arar mıydınız?” Devlet dairesindeki işleyiş -aslında işleyemeyiş- hakkında abartılı bir anlatım yapılıyor. Bugün bile bir devlet dairesine gittiğimde yaşadıklarıma benzerliğiyle, hatrıma gelip gülümseten, hayranlık duyduğum, Aziz Nesin’in tüm eserlerini okumama neden olan kitap. Asla yabancısı olmadığımız ve olamayacağımız olaylar silsilesi… — “Askerlik şubesi Dersim’de öldüğümü yazıyor ama nüfustaki kütüğümde de Çanakkale’de öldüğüm yazılı. Bu yüzden nüfus kağıdı da alamadım ya… Bir de nüfus dairesine yazıp sorulsun. O zaman Dersim’de şehit düşmediğim anlaşılacak. Doğru cevap gelir ordan, Çanakkale’de öldüm diye…” İşte böyle ağbiler, okul okumak isterim, sen ölüsün derler, askere alacakları zaman, yaşıyorsun derler. Terhis olacağım, bu kez de yine ölüsün derler. Her ne yaptımsa yaşadığımı bir türlü ispat edemedim ki. Bir döksem derdimi denizler taşar, Anlatsan yargıca, yargıç da şaşar Hakkımı istesem ölmüşsün derler Vergiye salgıya bu ölü yaşar —
Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz
Yaşar Ne Yaşar Ne YaşamazAziz Nesin · Nesin Yayınevi · 200813.2k okunma
592 syf.
10/10 puan verdi
Anna Karenina
Tolstoy’un “mürekkep hokkasının içinde vücudundan etler bırakarak” yazdığını söylediği ölümsüz romanı… Güzelliğin simgesi Anna Karenina şu sözlerle özetlenebilir… “Kurtuluşunu mahvolmada gören böylesine bozulmuş, böylesine baştan çıkmış bir kişiye ne yapılabilir?” Sadakati belirleyen nedir? Mutlu olmak mümkün müdür? Aşk ele geçirdiği varlığa göre mi biçim alır, yoksa aşkın o varlığı değiştiren bir gücü müdür? Sormayacağınız tek soru ‘aşk buna değer mi’ olacak. — Tolstoy’ un muhteşem eseri… Akıcı, sade ve anlaşılır dili ile nasıl bittiğini anlamıyorsunuz. Mutlaka okunmalı.
Anna Karenina - Cilt 1
Anna Karenina - Cilt 1Lev Tolstoy · Yordam Edebiyat · 202139.9k okunma